Türkiye'nin OrtadoÄŸu sınırında yaÅŸananlara sadece siyasi ve askeri açıdan bakmak doÄŸru olmaz. Sınırlarımızı ve içimizi alev topuna döndüren geliÅŸmelere petrol ve enerji açısından da bakmak gerekiyor. Çünkü petrol üreticisi ve satıcısı komÅŸu ülkelerde çok ciddi geliÅŸmeler yaÅŸanıyor.
Petroldeki en kritik deÄŸiÅŸim Irak'ta oldu. Düne kadar çok az miktarda petrol üreten ve hatta savaÅŸ sonrasında üretimi sıfır noktasına düÅŸen Irak'ın bugün günlük ham petrol üretimi adeta patladı ve bölgedeki en büyük rakibi Ä°ran'ı geçti. Uluslararası Enerji Ajansı'nın açıkladığı verilere göre, temmuzda Irak'ın günlük petrol üretimi geçen yılın aynı dönemine göre 300 bin varil artarak 3 milyon varile yükseldi. EÄŸer ham petrolün varili 90 dolar civarında kalırsa Irak'ın yıllık petrol geliri 100 milyar doları bulacak. Peki bu Ä°ran'ı nasıl etkileyecek?
Irak günde 11 milyon varil ham petrol üretmeyi planlıyor. Bu miktar Rusya ve Suudi Arabistan'ın günlük ham petrol üretimine eÅŸit oluyor. Tabii Irak bu miktar ham petrol üretimine hemen ulaÅŸamıyor. Önümüzdeki on yıl içinde günlük 6-7 milyon varil üretim yapabilecek bir geliÅŸme hızında ilerliyor ÅŸu anda ama bu geliÅŸme, Irak'ın bölgesel rakipleri olan ham petrol üreticisi Rusya ve Ä°ran'ı yakından ilgilendiriyor.
Özellikle ABD tarafından nükleer programı yüzünden uygulanan ambargo nedeniyle Ä°ran'ın günlük ham petrol üretimi son bir yılda 3.6 milyon varilden 2.9 milyon varile geriledi. Bu gerileme daha da sürecek ve Ä°ran petrolünü satamadığı için bazı petrol kuyularında üretimi durdurmak zorunda kalacak.
Ä°ran, ABD'nin ambargosunu uygulayan ülkelere kızgın. Özellikle de komÅŸusu Türkiye'ye çok kızgın. Çünkü Türkiye, ABD ambargosuna uyarak Ä°ran'dan petrol alımını yüzde 20 azalttı.
Özellikle Türk özel sektörü, Kuzey Irak Kürt Bölgesi'nde petrol ve doÄŸalgaz çıkartmak için yoÄŸun yatırım yapıyor. Türk firmaları, son dönemde Irak'ta yeni petrol ve gaz sahaları imtiyazlarını alıyor.
Ayrıca Türkiye, Ä°ran'dan almadığı petrolün bir kısmını Irak'tan satın alarak Ä°ran'ın satış kapasitesini azaltıyor. Dolayısıyla Türkiye, Ä°ran'ın petrol gelirlerini düÅŸürüyor. Ä°ran, Türkiye'ye bu yüzden çok kızıyor. Türkiye yılda yaklaşık 40 milyar dolarlık enerji hammaddesi ithal ediyor ve bu tutar her yıl artıyor.
Ä°ÅŸte bu nedenle Ä°ran Genelkurmay BaÅŸkanı'nın son uyarılarını sadece Suriye baÄŸlantısıyla yorumlamak mümkün deÄŸil. Ä°ranlı generalin açıklamasının arkasında aslında ciddi bir ekonomik neden var.
Ä°ran Genelkurmay BaÅŸkanı Hasan Firuzabadi, Suriye'ye komÅŸu bazı ülkelerin "büyük ÅŸeytan" ABD'nin hedefleri doÄŸrultusunda hareket ettiklerini ve bunun doÄŸru bir yaklaşım olmadığını söylüyor.
Firuzabadi, "Bu ülkeler bu yaklaşımı sürdürürse Suriye'den sonra sıranın Türkiye'ye ve onlara geleceÄŸini bilmeliler" diyor ve Suriye'de akan kandan Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan'ın sorumlu olduÄŸunu ileri sürüyor. "Dostlarımızı uyarıyoruz. Bu üç ülke El Kaide terörizminin yayılma kurbanı olmasınlar" diyor.
Aslında Ä°ran genelkurmay baÅŸkanının açıklamasının asıl nedeni, ABD'nin uyguladığı ambargo nedeniyle Ä°ran'ın ham petrol satışlarının hızla gerilemesi. Çünkü Irak'ın petrol gelirleri artarken Ä°ran'ın petrol gelirlerinin hızla azalması Ä°ran'ın sadece ekonomik geliÅŸmesini durdurmayacak. Bu durum Ä°ran'ın savaÅŸ gücünü de azaltacak.
Türkiye'nin Ä°ran tarafından taciz edilmesi, son Åžemdinli olayı dahil pek çok saldırı bu ekonomik çıkar savaşından ayrı düÅŸünülemez bu yüzden.
Türkiye hem GAP'la bölgede önemli bir potansiyel gıda merkezi konumunda hem de Kuzey Irak Kürt Bölgesi'yle geliÅŸtirdiÄŸi olumlu ekonomik iliÅŸkiler nedeniyle, ekonomileri tek mal üretimine ve satışına dayanan bölge ülkelerini rahatsız edici durumda.
Gerçek ÅŸu ki, Ä°ran, Rusya ve diÄŸer çevre ülkelerin ekonomileri Türkiye gibi çok mallı imalat sanayisine dayanmıyor. Bir de artan gıda fiyatları nedeniyle GAP'ın büyük önem kazanması pek çok çıkar grubunu rahatsız ediyor.
Anlayacağınız son günlerde içte ve dışta yaÅŸananları sadece siyasi ve askeri olaylar olarak görmek büyük hata olur. Türkiye'yi savaÅŸa sokup ekonomisini bozarak hükümeti düÅŸürmek isteyenler var.
Bunların aÄŸabeyleri, savcıların hazırladığı Balyoz iddianamelerinde, Oraj ve Suga planlarında yer alıyordu. Hükümet, Türkiye'nin ekonomik potansiyelini dikkate almalı ve kışkırtmalara kulak asmamalı.
Sabah