Bilkent ve Harvard’da okuyan Pınar Abay, yabancı bir bankanın genel müdürü olduğunda 34 yaşındaydı. Sektöre bankacılık dışından gelen ING Bank Genel Müdürü Abay, krizde bile yatırım düşünen girişimcilere atıfta bulunarak, başarı hikâyeleriyle dolu Anadolu’ya övgü yağdırıyor
Hollanda merkezli ING Bank’ın McKinsey’den transferle geçen yıl Türkiye operasyonunun başına atadığı Pınar Abay (35), sektör dışından geldiği için Türkiye’de pek çok çevrede soru işaretleriyle karşılaştı.
Ataması yapıldığında özellikle bankacılık sektöründen pek çok değişik tepki aldığını belirten Abay, ‘sektör dışından olması, kadın ve genç olması nedeniyle yapamaz’ düşüncesiyle yaklaşanlar olduğunu, ancak bu sürecin kendisine okullarda öğrenemeyeceği kadar çok şey öğrettiğini söyledi. Abay, “Gençsin, kadınsın, seninle gurur duyuyoruz” diye sokakta durdurup tebrik edenler olduğu kadar ‘acaba nerede hata yapacak diye” takip eden insanlar olduğunu da ifade etti.
İş hayatının en büyük deneyimini 6 aydır gezdiği Anadolu’daki insanlardan öğrendiğini belirten genç yönetici Abay şöyle konuştu: “Anadolu’da çok fazla firma geziyorum. İnsandan öğrenen insanım. Anadolu’da gerçekten geleceğine inandığım insanlar var. Türkiye’nin büyümesi Anadolu’dan olacak. Anadolu’da öyle hikayeler dinliyorsunuz ki ... Öyle başarı hikâyeleri var ki, sıfırdan gelmişler, gerçek girişimciler. Bu hikayeleri dinleyince Harvard, Stanford hikâye kalıyor.
İşin özünde bu insanlar hayatlarında gerçekten çok büyük riskler almışlar, ellerinde imkanları yok ama başarmışlar. Anadolu’da böyle hikayeler sınırsız. Bu bana büyük bir enerji veriyor. Çünkü bu insanlar Türkiye’nin geleceği. Yokluktan var etmişler. Buna büyük saygı duyuyorum. Banka olarak onlara bir şekilde destek olmak bizim için çok büyük bir öncelik. Son altı ayda benim Anadolu’da çok dostum, tanıdığım insanlar oldu. Bunlar müşterimizin ötesinde insanlar. Altı ay önce bu insanları tanımıyordum. Anadolu’daki insanların çoğunun bir yatırım hayali var. Bu kriz döneminde bile hiç yatırım yapmayacağım diyen bir girişimciyle karşılaşmadım.”
ING Bank Türkiye Genel Müdürü Pınar Abay, sorularımızı şöyle yanıtladı:
* 34 yaşında bir bankanın genel müdürü olmak zor mu?
Aslında bu bence çok güzel, çok müthiş birşey. İlk etapta aldığım tepkiler çok karışıktı. Çünkü içeride, dışarıda, sektörde acaba diye bakan insanlar çoktu. Çünkü alışıla gelmişin çok dışında bir profilim. Bankacı değilim, direkt bir bankanın içinden gelmiyorum. Yaş ve cinsiyet açısından pek çok kişide soru işareti uyandıran bir kişiydim. İlk belli olduğunda acaba diyenler, bundan çok gurur duyanlar ve arayıp çok içten tebrik edenler oldu.
Benim açımdan çok önemli bir tecrübe, bütün bu tepkileri tek bir potada eritmeniz gerekiyor. Sizinle ilgili çok farklı düşünceleri olan insanları bir noktaya getirip bir eylem planı yürütmeniz gerekiyor. Bu süreci yönetmek bana kişisel olarak çok şey kattı. Bu süreçte öğrendiğimi Harvard’da iki yılda öğrenmedim. Bu okulda öğrendiklerinizin ötesinde, gerçek bir deneyim. Çünkü insanlarla ilgili bir deneyim ve insanları kazanmaya çalışıyorsunuz. Burası 5 bin kişinin çalıştığı bir organizasyon.
* İş hayatında insanlara o ünlü okullara gitmezlerse bir yere gelemezler düşüncesi dayatılıyor. Buna inanıyor musunuz?
Benim için başarıdaki en büyük temel sebep, konfor alanının dışına çıkmaktır. Ben hep bir şekilde küçüklükten beri konfor alanınımın dışına çıkmaya çalıştım. Bana hep zor geldi ama zor geldiğinde şunu dedim ‘bir şekilde bu ateşin içinden de çıkarım.” Çevremdeki insanlara da bunu tavsiye ediyorum. Evet okulların çok büyük önemi vardır. Türkiye’de Bilkent’te burslu okudum. Bilkent’in bana kattığı şeylere karşı saygım, sevgim sonsuz. Aynı şekilde Harvard’a gittim, orada çok şey öğrendim ama temelinde benim için gerçekten fark yaratan şey hep şu oldu. Çok rahat olduğumu hissettiğimde ‘şimdi ne?’ diye düşünmeye başladım. Kendinizi rahatsız hissetmeniz iyi bir şey. Bu kişisel hayatta da böyledir. Zorlandığınızda, Allah göstermesin, hastalıklar, ölümler... Bunları atlattıktan sonra başka bir sıkıntı ile karşılaştığınızda ben bunu da atlatırım diyorsunuz. Merak ve kendinizi rahatsız hissetmeniz yardımcı oluyor.
* Bu süreçte profesyonel yardım aldınız mı?
Yaşam koçlarına inanmıyorum. Çevremde güvendiğim, sevdiğim, insanlar, dostlarım var. Kişisel hayatımda bir yönetim kurulum vardır. Fikrini sorduğum, fikrine çok güvendiğim insanlar var. Bu insanlardan destek alırım. Ben bu işin profesyonel olarak yapılmasına inanmıyorum.
‘Çalışanın mutlu olmasını istiyoruz’
* Çalışan memnuniyetine önem veriyor musunuz?
İlk işe başladığımda ING Bank’ın üst yönetimi bana, ‘Türkiye’nin en çok çalışılmak istenen kurumu olmanızı istiyoruz’ dediler. Bunu çok önemsiyorlar. Çalışan memnuniyetini araştırıyoruz. Bütün genel müdür yardımcılarımızın çalışan memnuniyeti karnesi var. Çalışanlarımızla konuşarak bunu çözmeye çalıyoruz. Çalışanlarla ilgili neyi daha iyileştirebiliriz diye araştırıyoruz. Ne olursa mutlu olursunuz diye soruyoruz. İnsanlar aidiyetlik hissetmek istiyorlar. Çalıştıkları kurumdan gurur duymak istiyorlar. Şeffaflık istiyorlar, kariyer ve ücret kararlarıyla ilgili kurumdan açık olmasını istiyorlar. Bana işverenim dürüst olsun diyorlar. Bu çok insanı bir istek. Ücretde rekabetçi ol, sektörün altında kalma diyor. Bizde çalışanlarımızın bu isteklerini çok önemsiyoruz.
Süper bir insan değilim, herşeyi çözemem, ama çalışanların bu isteklerine büyük önem veriyorum ve bu alanda fark yaratmaya çalışacağız.
İnsanlar sizi sevmezse başarılı olamazsanız. İnsanların sizi severek işlerini yapmaları çok önemli. Tribünlere oynamaktan bahsetmiyorum. İnsanların sizi severek elini taşın altına koymasıyla sevmeden işlerini yapmaları arasında çok fark vardır. Ben insanların ING Bank’ta birbirilerini gerçekten sevmelerini istiyorum. İnsanlara para vererek herşeyi çözemezsiniz. Bu doğru bir kültür de değil. -
‘Üç yıl içinde yeni bir alım olmayacak’
* ING’nin Türkiye planı nedir?
Şu anda önümüzdeki üç yıl içinde bir satın alma yapmak istemiyoruz. Organik büyüyeceğiz. Bundan sonrası için şu anda verilmiş bir karar yok. Odaklandığımız alanlarda en iyi banka olmak istiyoruz. İhracatta çok iyi olmak istiyoruz. İhracatçının aklına gelen ilk banka olmak istiyoruz. Burada bir açık gördük. Bu alana odaklanmak istiyoruz. Uluslararası bir banka olduğumuz için bu alanda yapacağımız çok şey var. Şu anda bu hayalden çok uzağız ama bunu gerçekleştireceğiz.
İkinci önceliğimiz de tasarruf. Tasarrufu çok önemsiyoruz. ING dünyada tasarrufun bankası olarak bilinir. Türkiye’de turuncu hesap bunun bir örneği. Tabana yaygın bir tasarruf anlayışımız var. Tasasruf Türkiye’nin çok önemsemesi gereken bir konu.
ING’Yİ UYARDI İŞ TEKLİFİ ALDI
Bankacılık sektöründe yabancı bir bankanın başına sektör dışından getirilen ilk bankacı olan Pınar Abay, işe atanma hikayesini de anlattı. Mc Kinsey’de katıldığı bir toplantıda ING Bank yöneticilerine “Türkiye’de bazı işleri eksik yapıyorsunuz, geç kalıyorsunuz, doğru adımlar atmıyorsunuz” eleştirisinde bulunduğunu hatırlatan Abay, sonrasında ‘Madem o kadar biliyorsun, Türkiye için genel müdür arıyoruz gel sen yap” denildiğini anlattı. Pınar Abay, ardından Hollanda’ya davet edildi, teklif aldı ve işi kabul etti.
Kadife Şahin/Milliyet