Son on yılda kamu maliyesinde yaÅŸanan geliÅŸmelere baktığımızda, kamunun ekonomide payının önemli ölçüde azaldığını görüyoruz. Niye? Çünkü merkezi bütçe giderlerinin milli gelire oranı, 2002'de yüzde 42.2'yken, 2011'de yüzde 24.4'e geriliyor. Vergi gelirlerinin milli gelire oranı ise aynı dönemde yüzde 20.6 iken yüzde 20.9 oluyor.
Peki bütçe giderlerinin milli gelirdeki payının gerilemesi ne anlama geliyor? Bu bize, ekonomide rantların azaldığını gösteriyor. Çünkü aynı dönemde yoksulluk rakamlarına bakıldığında da durum ÅŸöyle:
KiÅŸi başı günlük geliri 4.3 doların altında olanların toplam nüfusa oranı 2002'de yüzde 30.3 düzeyindeyken, 2010'da yüzde 3.66'ya geriliyor. Yine 2002'de günlük geliri kiÅŸi başı 2.15 doların altında olanların toplam nüfusa oranı yüzde 3.04 seviyesindeyken, bu oran 2010'da 0.21'e düÅŸüyor.
Gelelim, kamu harcamalarının milli gelire oranının azalmasının niye rantların azalması anlamına geldiğine...
Sayıştay BaÅŸkanlığı'nın 2002 Hazine iÅŸlemleri raporuna göre, Ziraat, Halk ve Emlak bankalarının görev zararları 22.9 katrilyon lira tutuyor. Bu, pahalı fiyatla toplanan paranın bazılarına bedava verilmesi anlamına geliyor. Yani bu ahbap çavuÅŸ kapitalizmi oluyor. Bu rakamın azalması ise, ahbap çavuÅŸ kapitalizmine artık bu ülkede son verilmesi anlamına geliyor.
Ahbap çavuÅŸ kapitalizmi bu ülkede yıllardır uygulandı. Herkesin bildiÄŸi gibi, kamu bankalarının kaynakları, verimli yatırımlar yerine politikacıların çıkarları doÄŸrultusunda "kredi" adı altında kullandırıldı. Ä°ÅŸte bu uygulamaların sona erdirilmesi, kamu maliyesinden elde edilen rantların ortadan kaldırıldığını bize gösteriyor.
Üstelik kamu maliyesinde sadece bu düzenleme yapılmadı. Sosyal güvenlik alanına da el atıldı ve sosyal güvenlik kurumlarının 2002'de gelirgider açıklarının milli gelire oranı yüzde 3.1 iken, 2011'de yüzde 1.25'e düÅŸürüldü. Böylece "kim ne verirse ben beÅŸ lira fazla veriyorum" diyenlerin ortaya çıkardığı bütçe açıkları ve "38 yaşında kadınları, 42 yaşında erkekleri emekli eden" Süleyman Demirel ve Erdal Ä°nönü zihniyetinin ortaya çıkardığı sosyal güvenlik rantlarının ekonomiye yükü maalesef kaldırılamasa da azaltıldı. Yine mahalli idarelerin bütçe açıklarının milli gelire oranı 2002'de yüzde 0.13'ken 2011'de 0.05'e geriledi. Kısacası kamu maliyesinden "rant kollamalar" azalınca, bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 24'den, 1.4'e, kamu borçlarının milli gelire oranı da yüzde 96'dan 39.4'e düÅŸtü.
Bütçe açığının azalmasıyla da devletin mali piyasalardan para çekiÅŸi azaldı, özel sektörün fon kullanma imkânı çoÄŸaldı. Dolayısıyla faizler azaldı ve 2002'de ödenen hazine faizlerinin milli gelire oranı yüzde 14.8 iken, 2011'de 3.3'e geriledi.
Kamu maliyesinden saÄŸlanan rantlar iÅŸte bu ÅŸekilde azalınca ve bu süre uzayınca, rant kollamakla geçinenler artık iyice sıkıştılar. Sıkışınca da siyasi hamlelerini artırdılar. Ä°çeride ve dışarıda BaÅŸbakan ErdoÄŸan için olumsuz görüÅŸler ileri sürmeye baÅŸladılar.
Aslında bütün korkuları ErdoÄŸan'ın Çankaya'ya çıkması. EÄŸer ErdoÄŸan CumhurbaÅŸkanı olursa, eski rantlara ulaÅŸma ihtimali artık iyiden iyiye ortadan kalkacak. Çünkü ErdoÄŸan'ın iktidar süresi uzadıkça rantçıların sıkıntısı artıyor. Oysa düÅŸük gelir grupları ErdoÄŸan'dan memnun. Niye? Çünkü yapılan anketlerde halkın yüzde 76'sı saÄŸlık hizmetlerinden memnun. Sakatlara saÄŸlanan destek, çocukların eÄŸitimi için kadına verilen mali yardımlar, TOKÄ°'den ayda 150 liraya konut sahibi olabilme gibi imkânlar gelir dağılımını düzeltiyor.
Peki kimler memnun deÄŸil ErdoÄŸan'dan? Bunlar kalabalık bir cephe. ErdoÄŸan'dan memnun olmayanları ÅŸöyle özetleyelim.
IMF'den 35 milyar dolar alıp kendilerine vermediÄŸi için ve kamu bankalarını soydurmadığı için ErdoÄŸan'a kızan bazı sermayedar gruplar... Bu gruplara hizmet eden eski orta sınıfın ekonomist, mühendis gibi meslek sahipleri... Bunlar, ErdoÄŸan'a kızgınlar çünkü yeni orta sınıf onların iÅŸlerini tehdit ediyor. Bazı bürokratlar... Çünkü hükümet bürokratik vesayeti geriletiyor. Kamu harcamalarının toplam ekonomideki payının azalması nedeniyle artık devlete eskisi gibi mal satamayanlar ve borç veremeyenler... Dolayısıyla verimli çalışıp özel kesimde rekabete giremeyen bazı sanayici ve tacirler... Ä°ÅŸte bunlar, ErdoÄŸan'dan memnun deÄŸiller. Onlar memnun olmasa da, kamu harcamalarının bileÅŸimini fakirlerin lehine kurduÄŸu sürece ErdoÄŸan iktidarda kalacak gibi gözüküyor.
Sabah