Türkiye Finans, kamuoyundaki farkındalığını artırmak için bugünden itibaren logosunu değiştiriyor. İmaj değişiminin ayrıntılarını ilk defa paylaşan Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, sektörün önündeki engellere ilişkin de çarpıcı açıklamalarda bulundu
Faizsiz bankacılığın krizden sağlam çıkmasını çalışma prensiplerine ve spekülasyon olmamasına bağlayan Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, 'Normal bankaya göre kendi yağımızla kavruluyoruz. Bizde spekülatif işlem yok. Faiz öngörüsüyle hareket etmiyoruz. Portföyümüzün getirisini yatırımcıyla paylaşıyoruz' dedi. Krizin CDS'ler yüzünden çıktığını ileri süren Gürerk, 'CDS'ler de birer obsiyon ve spekülatif işlemlere açık..Türkiye'de şu anda obsiyon yapamıyoruz ama forward yapıyoruz. Çünkü fetvamız var. Olmazsa olmazımız şudur: Fetva varsa yaparız, fetva yoksa yapmayız. BDDK, Merkez Bankası gibi otoriteler tabii ki bizim otoritemiz ancak bir de böyle bir uygulamamız var. Onun için de katılım bankacılığının düzenleme açısından ayrı bir pencere açılmasında fayda var' diye konuştu.
DURGUNLUK MARTTA TERSE DÖNDÜ
Ana hissedarları Suudi NCB'nin Türkiye'de büyüme konusunda çok istekli olduğunun da altını çizen Derya Gürerk yıl sonuna kadar 200 şubenin üzerine çıkarak yaklaşık 350 personel almayı planladıklarını anlattı. Türkiye Finans'ın yeni dönem projelerini de anlatan Derya Gürerk, kamuoyunda farkındalığı artırmak için yaklaşık 1 milyon TL yatırımla logoyu değiştirdiklerini açıkladı.
- Türkiye Finans açısından 2012 nasıl geçiyor?
İlk 2 ay mevduat tarafında ciddi bir durgunluk yaşandı fakat mart ayından itibaren tamamen bu akım tersine döndü. Bankacılık sektörünün yüzde 15'lerin üzerinde büyüyeceği görünüyor. Biz de Türkiye'nin yüzde 4 civarında büyüyeceğini, bankacılığın yüzde 20 büyüyeceğini öngörmüştük. Türkiye Finans olarak ise yüzde 25 büyümeyi hedefliyoruz. İlk 5 ayda kredilerde yüzde 10, mevduatta yüzde 6, aktiflerde yüzde 10 civarı büyüdük. Bu büyümeyi destekleyecek sermaye yeterlilik rasyosunu tutturmak üzere hissedarlarımızın sermaye artırım taahhütleri var.
AYAĞI YORGANA GÖRE UZATIYORUZ
- Krizde dünyada katılım bankacılığına ilgi arttı...
Çalışma modelinden kaynaklarıyor. Bizim bir atasömüz var: 'Ayağını yorganına göre uzat.' Bizim modelin en önemli farkı bu. Normal bankada piyasa faiz beklentisi öngörüsüyle mevduat topluyorsunuz. Onu kredide kullandırıyorsunuz. Bizde ise piyasa fiyatlarına uygun olarak kredi kullandırıyorsunuz. Oradan kazandığınızı paylaşıyorsunuz. Normal bankacılıkta kredi fiyatlarını mevduat pasif tarafı belirlerken, bizde mevduatta dağıtacağınız kar payını kredi tarafı belirliyor. O yüzden spekülasyon yok. Biz de sistem sürekli kendi yağında kavruluyor, kendi hızında büyüyor. Esas fark burada. Bundan dolayı da Avustralya, İsviçre, Kanada ve Fransa İslami bankacılığın peşinde. Şu anda biz Türkiye'de forward yapıyoruz, obsiyon yapamıyoruz Çünkü sisteme aykırı. Fetvamız yok ama forward'da var. Obsiyonda biraz spekülatif hareketlere girebiliyorsunuz. Zaten krizin çıkmasının en büyük nedenlerinden birisi bu CDS'ler. CDS'ler esasında obsiyonlar, üstünüze vazife olmayan obsiyonlar. Gidiyorsunuz bir bankaya çinko üzerinden obsiyon alıyorsunuz. Orada kar marjı görüyorsunuz. Fiyatlarda bir beklentiniz var. Forward ise benim bir vaadim olduğu için fetvamız var.
İlahiyat profesörü Karaman'a danışıyor
- Bir ürün çıkarırken İslami esaslara uygunluğunu kime danışıyorsunuz?
Bir danışma kurulumuz var. Bütün katılım bankalarında var. Hayrettin Karaman hocamız bir başka bankaya ve Katılım Bankaları Birliği'ne de danışmanlık yapıyor.Fetvamızı kaybettiğimiz için GES'lerden çıkmak zorunda kaldık. Olmazsa olmazımız şudur: Fetva varsa yaparız, fetva yoksa yapmayız. BDDK, Merkez Bankası gibi otoriteler tabii ki bizim otoritemiz ancak bir de böyle bir uygulamamız var. Onun için de düzenleyici otoritelerde katılım bankacılığı penceresi olarak ayrı bir yapılanmaya ihtiyaç var.
Türkiye, İslamic Finans Merkezi haline gelebilir
- Körfez bölgesindeki fonların Türkiye'ye çekilmesi için neler yapılmalı?
İstanbul Finans Merkezi'nden bile önce İstanbul İslamic Finans Merkezi haline gelmemiz için hiçbir neden yok. Dünyada İslami bankacılık aktifleri toplam 1.5 trilyon dolara çıkmış. Avustralya, Kanada, İsviçre, İrlanda ve Fransa bu işin peşinde. Düşünün Dubai, Arabistan, Katar.. Nereye koysunlar parayı? Bu para Malezya, Endonezya ve Singapur'a gidiyor. Türkiye'ye neden gelmesin. Bizim sistemimiz gereği bazı kurallar var. Bunlarla ilgili bir Standartlar Kurulu oluşturuldu. Türkiye yön verebilir. Veya farklı uygulamaları burada birleştirebilir.
TABELALAR DEĞİŞİYOR
- Yeni projeleri niz var mı?
Renklerimizi değiştiriyoruz. Kırmızı logomuz kalıyor. Yazı fontunu küçük harfe çeviriyoruz, daha samimi bir fonta dönüşüyor. Zemindeki bordo yerine çift renk kullanıyoruz.
- Neden imajınızı değiştiriyorsunuz?
Piyasadan daha ayrışmak ve farkındalığımızı daha da artırmak istiyoruz. Şu andaki bilinirliğimizden memnunuz ama bordo üzerinde kırmızı biraz zor seçilebiliyor. Yeni renkler ile çok daha göze çarpan bir algı yaratacağız. Bu bize imaj yenileme anlamında tanıtım imkanı verecek. Bu değişimin bize net maliyeti 1 milyon lira oldu.
Ayfer Arslan/Akşam