Kamu bankaları da faiz lobisiNeredeyse tam bir yıl önce... 27 Haziran 2012’de İngiltere’nin en büyük bankalarından Barclays, ABD ve İngiliz savcılarına teslim oldu... Ve soruşturmanın genişlememesi için 290 milyon sterlin (o günün parasıyla 453 milyon dolar) ödemeyi kabul etti... Birkaç hafta içinde Barclays’in CEO’su ve Yönetim Kurulu Başkanı istifa etti. CEO Bob Diamond ve bankanın birçok çalışanı bugünlerde tutuklanma talebiyle mahkemeye çıkarılmayı bekliyor...
Barclays’teki olağanüstü gelişmelerin buzdağının sadece görünen yüzü olduğu ilerleyen günlerde anlaşıldı. Soruşturmanın aralarında dünyanın en büyük 16 bankasının da bulunduğu toplam 20 finans kurumuna ve üç kıtaya uzandığı kısa süre içinde anlaşıldı. Savcılar LİBOR adıyla bilinen ve doların küresel faizinin belirlendiği Londra’daki bankalararası para piyasasındaki manipülasyonlar hakkında inceleme yapıyordu.
Barclays’in suçu kabullenmesi tüm dünyada yıllık 800 trilyon dolarlık (rakam doğru) piyasaları etkileyen LİBOR faizinin, bir dizi banka tarafından yapay olarak belirlenip, ülkelerin, şirketlerin ve tüketicilerin soyulduğunu kesin olarak ortaya çıkardı. Bankaların işlediği suç, özetle müşteriden düşük faizle mevduat toplayıp, yüksek faizle kredi vermekti... 2007 yılından itibaren yapılan soruşturmalarda bankaların tüm dünyadaki müşterilerini soyduğu, faizleri gerektiğinde düşük, gerektiğinde ise yüksek tutarak siyasete müdahale ettikleri ortaya çıktı. Dünya tarihinin en büyük soygunu aynı zamanda, bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kendilerini tehdit ettiğini söylediği faiz lobisini de ete-kemiğe büründürdü... Bugün küresel faiz lobisi yüzlerce milyar dolarlık davayla karşı karşıya...
Gelelim bize...
Rekabet Kurumu Kasım 2011’de Türkiye’nin 12 büyük bankası için sürpriz bir soruşturma başlattı. Kurum, bankaları aralarında gizli anlaşmalar yaparak müşterilerden topladıkları mevduata düşük, verdikleri krediye yüksek faiz belirlemekle suçladı. Suçlanan bankalar arasında 3 tane de kamu bankası yer aldı. Soruşturma safhası 1.5 yıla yakın sürdü.
Rekabet Kurumu söz konusu bankalara cezayı keseceği zaman Başbakan Yardımcısı Ali Babacan medyaya açıklama yaparak cezaların “ölçülü” olmasını istedi. Rekabet Kurumu’nun ‘halkı ve şirketleri dolandırma’ gerekçesiyle söz konusu bankalara 10 milyar lira ceza kesme imkânı varken, tutar 1.1 milyar lirada kaldı. Kamu bankalarından Ziraat 148, Halkbank 90, Vakıfbank 82 milyon lira ceza aldı.
Babacan’ın açıklamasının ardından bankalar adeta “kiraz” kadar cezayla kurtuldu. Bankalara ceza kesilebilmesi için, gerekli olan Rekabet Kurumu’nun gerekçeli kararı ise bir türlü yayımlanmadı. Aralarında bankacıların halkı nasıl dolandırdıklarına ilişkin e-posta yazışmalarının da bulunduğu birçok delil ortaya çıkmadı. Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, geçen hafta yaptığı açıklamada ince eleyip sık dokudukları için gerekçeli kararın hâlâ çıkmadığını söyledi.
Başbakan Erdoğan Taksim’deki protestolar için bir taraftan “faiz lobisi”ni suçlayıp, havalimanının kapısına gelenlere “alın terinizi yedirmeyiz” derken... Diğer taraftan halkı dolandırdığı Rekabet Kurumu tarafından ispatlanan kamu bankalarının kârlarıyla övünüyor... Kendisine bunları da hatırlatalım istedik. Faiz lobisiyle kavga bir samimiyet testi... Hazreti İsa’nın dediği, “Komşundan önce, gözündeki çöpü çıkarmak” gibi...
Oğuz Karamuk/Taraf