Günün Tüm Haberleri   |   Gazete Birinci Sayfaları   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Hakkımızda   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle   |   RSS
 
  8 Ocak 2025 Çarşamba  
 
   
prevnext
   
 
Saruhan Özel

s.ozel@zaman.com.tr    
İç tüketim olmadan ancak bu kadar!..
 E-posta ile g�nder Yazd�r Facebook Google TwitThis StumbleUpon del.icio.us Reddit NewsVine Ma.gnolia Technorati Digg Mixx
4 Temmuz 2012 Çarşamba   Yaz� Boyutu

Türkiye ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 3,2 büyüyebildi. Geçen yıl aynı çeyrekte dört katına yakın hızda büyümüştü. 2011 ikinci çeyreğinden beri bakıldığında ise (yani 4 çeyrek toplamında) büyüme hızı yüzde 6,5 oldu (Grafik 1).

 

Bir önceki 4 çeyrek toplamında ise yüzde 8,5 büyümüştü. Mevsimsellikten ve takvim etkilerinden ayrıştırıldığında da 2011 son çeyreğine göre geriledi. Dolayısıyla hangi şekilde bakılırsa bakılsın, ekonomi bu yılın ilk 3 aylık döneminde belirgin şekilde yavaşlamış durumda.

Endişe yok ama potansiyelin altında

Ekonomi yönetimi 2012 için yüzde 4'lük bir büyüme beklentisi (hedef değil) açıkladığında özellikle yurtdışı kaynaklı analizler bunun çok altında bir büyüme öngörüyordu. 0-yüzde 2 aralığına yoğunlaşan tahminlerin dayandığı temel varsayım, en önemli ihracat ve finansman pazarımız olan Euro Bölgesi'ndeki krizin şiddetlenmesiydi. Ama Türkiye'nin bu bölgeye ihracatı özellikle kalite-fiyat cazibesinden dolayı çok olumsuz etkilenmedi. Bu yılın ilk çeyreğinde Almanya'ya yapılan ihracat yüzde 1,6 artarken 27 AB ülkesine olan ihracat sadece yüzde 1,5 geriledi. Türk bankaları da yine sağlam bilançoları sayesinde bu bölgeden, bölgedeki tüm finansal karışıklığa rağmen, finansman bulmakta fazla zorlanmadılar.

Bu nedenle bu yılın belki de en kötü büyüme performansı olacak bir çeyrekteki yüzde 3,2'lik büyüme son derece olumlu. Ekonomi yönetiminin itibarını artıran bir gelişme. Bundan sonra ekonominin biraz daha hareketlenmesi rahatlıkla yüzde 4'lük beklentinin gerçekleşmesini sağlayacak. Kaldı ki, birçok kurum daha sonra analiz varsayımlarının yanlışlığını görerek yıl sonu tahminlerini yüzde 2-3 aralığına yükseltmişlerdi. Bu veriden sonra yukarı yönlü yeni revizyonların gelmesi şaşırtıcı olmayacak.

Ne var ki, kötümser beklentilerin üzerinde kalınmış olması ekonominin yavaşlamış olduğu ve son yıllardaki büyük yatırım atağı ile yüzde 5-7 arasına çıkarmış olduğunu düşündüğüm büyüme potansiyelinin çok daha altında kaldığı gerçeğini değiştirmiyor. Unutmayalım ki, "krizde çok iyi dayandı, son 2 yıldır da çok hızlı büyüyor" denen Türkiye ekonomisi dünya sıralamasında 2004 yılından beri bir türlü 17.likten yukarı çıkamadı. Geçen yıl da Endonezya'ya geçilerek 18.liğe indi. 2005 yılında tüm dünya ekonomisi içinde yüzde 1,06 olan payı çıka çıka 2011 yılında yüzde 1,10'a yükselebildi (Grafik 2). O kadar hızlı büyüyor denip frenlenmek istenen Türkiye ekonomisinin 2008-2011 dönemindeki toplam büyüme hızı Euro Bölgesi'nin dibindeki Polonya'nın 3,3 puan altında kaldı. Diğer gelişmekte olan (büyük) ülkeler hızla büyürken bu çok daha düşük büyüme hızının dünya ekonomi pastasından aldığımız payı artıramayacağı ve hızla büyüyen işgücüne yeteri kadar istihdam sağlayamayacağı da çok açık.

İç tüketim yerine ihracat

İlk çeyrekte büyüme hızı yüzde 3,2'ye yavaşlarken bunu sağlayan faktörlerde de ciddi bir farklılaşma oldu (Grafik 3). Bu büyüme oranında yurtiçi hanehalkı tüketiminin payı neredeyse sıfır. Yatırımların payı ise sadece yüzde 0,4. Yani ekonominin normal şartlarda olduğu gibi iç tüketime yönelik üretmesi söz konusu değil. İç tüketime yönelik işlerin iyi gitmediği bir ortamda doğal olarak yatırım iştahı da yok. İthalatta da ciddi bir düşüş var ve bu da yine büyük ihtimalle iç tüketime yönelik üretim yavaşladığı için yurtdışından eskisi kadar aramal ve hammadde talebinin olmaması. Yurtiçi talebinin zayıflığına bakan üreticilerin daha fazla stoklarına yüklendikleri anlaşılıyor.

Bunların yerine ihracatta yüzde 8'e yakın güzel bir reel artış var ve yüzde 3,2'lik toplam büyümenin asıl kaynağı bu. Ama Türkiye ekonomisinin en önemli gerçeklerinden biri, ekonominin asıl büyüme motorunun ihracat değil, yurtiçi hanehalkının tüketim talebi olması. Türkiye ekonomisi herkesin gıpta ile baktığı ve en büyük güçlerinden biri olan iç tüketimden ve buna yönelik yatırımlardan destek almadığı bir ortamda sadece ihracata yaslanarak ancak yüzde 3 büyüyebildi. Ekonominin tüketimle değil de ihracatla büyümesini isteyenlerin görmesi gereken bu.

İhracat ne kadar başarılı?

Türkiye ekonomisi ne Asya kaplanları gibi ucuz işgücüne ve seri üretime, ne Brezilya, Rusya gibi doğal kaynaklara ne de Almanya, Japonya ve G.Kore gibi katma değeri yüksek (dünyanın satın almak istediği ve bu nedenle de daha yüksek fiyat ödemeyi kabul ettiği) yüksek teknoloji ihracatı yapmıyor. Bunların arasında bir yerde. Ucuz ihracatı elden geldiğince artırıp katma değeri yüksek tarafa geçmeye çalışıyor. Bu da maalesef birkaç yılda olacak bir şey değil. 2001 krizine kadar devletin popülist harcamaları desteklendi. Sonraki 6-7 yılda da bütçe ve para politikaları vizyonsuz bir şekilde körü körüne enflasyona odaklandı. İhracatçılara bu geçişi daha çabuk ve kolay yapmaları için gerekli kâr desteği sağlanamadı. İhracat bu dönemde arttı artmasına ama TL'nin sürekli (reel olarak) değerlenerek kâr marjlarını tüketmesine karşı ihracatçıların bundan ithalata (ve dövizde açık pozisyonlara) yüklenerek kendilerini korumaya çalışmalarına neden oldu. Böyle bir ortamda da, doğal olarak, katma değeri yüksek ihracata yönelik yatırımlara girişme riskini alan çok olmadı. Hele ki, içerde canlı ve demografik sebeplerle uzun süre de devam edebilecek bir iç tüketim talebi varken.

Şimdi yıllardır süregelen bu dengesiz ya da daha fazla iç tüketime dayanarak ihracatı ve katma değeri yüksek ihracata yönelik yatırımları ikinci plana iten yapının değişmesi isteniyorsa, bunun kısa sürede olamayacağı bilinmeli. Üstelik ihracat artışının tek hanelerde artabilen otomotiv ve giyim gibi en büyük ihracat sektörlerinden değil, rekorlar kıran altın ihracatı ile desteklendiğine dikkat edilmeli. Eğer bu yılın ilk çeyreğinde olduğu gibi özel tüketim talebi bu süreçte destek vermeyecekse ekonominin büyüme hızının potansiyelinin çok altında kalacağı görülmeli. Böyle bir ortamda da dünya ekonomisi içindeki payın artabileceğine ya da işsizliği azaltabilecek kadar istihdam sağlanabileceğine güvenilmemeli.

Zaman

Bu yaz� 3138 defa okunmu�tur. Yazd�r   �nceki sayfa   Sayfa ba��na git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz edit�rlerimiz taraf�ndan incelendikten sonra yay�nlanacakt�r.
 

Bu yaz� hen�z yorumlanmam��...


 Yazar�n Di�er Yaz�lar�
 
   PİYASALAR     
       
  35,3402   36,5882  
       
  9.972,000   3.010,0200  
   GÜNÜN MANŞETLERİ     
 
Günün tüm haberleri »
   BASIN TOPLANTISI & AJANDA     
  • Otel Yöneticiliği Lisans Programı,
    Hüsnü Özyeğin
    The Marmara
    4 Haziran 2012 Pazartesi
    Alanında Türkiye’nin ilk ve tek akademik programı olma özelliğine sahip Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Otel Yöneticiliği...
  • Ekonomi
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
    Ceylan Intercontinental
    4 Haziran 2012 Pazartesi
    Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları devam ediyor... Bu kapsamda 7 Haziran 2012 Perşembe günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik...
  • Eğitim
    Türk Eğitim Vakfı
    Kuruçeşme Divan Otel
    4 Haziran 2012 Pazartesi
    Türk Eğitim Vakfı (TEV)’nın 2012-2013 eğitim yılında yurt dışında yüksek lisans ve üst ihtisas yapmaya hak kazanan 74 genç...
  • Otel Yöneticiliği Lisans Programı,
    Hüsnü Özyeğin
    The Marmara
    4 Haziran 2012 Pazartesi
    Alanında Türkiye’nin ilk ve tek akademik programı olma özelliğine sahip Özyeğin Üniversitesi (ÖzÜ) Otel Yöneticiliği...
  • Ekonomi
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk
    Ceylan Intercontinental
    4 Haziran 2012 Pazartesi
    Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Buluşmaları devam ediyor... Bu kapsamda 7 Haziran 2012 Perşembe günü Çalışma ve Sosyal Güvenlik...
prevnext
   İŞTE KULİS     
   YAZARLAR     
Ali Ağaoğlu
Matadorlar piyasaların canını sıkacak
“İspanya yardım için ne zaman başvuracak?” Ekim ayının sorusu ...
   E-POSTA LİSTESİ     
Listemize kayıt olun, finans dünyasının gelişmeleri e-postanıza gelsin.
   ANKET     
En iyi kredi kartı hangisi?
Axess
Bonus
Maximum
World
Ziraat
 Sonu�lar� g�ster   
   FACEBOOK     
 
 
   

YASAL UYARI : www.istefinans.com sitesinde ve sitenin içinde yer alan haberler ve yazarların, yorum, görüş, öneri ve raporları "Yatırım Danışmanlığı" kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, Aracı Kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 
 
     
 
HABER   Ekonomi | Borsa | İş dünyası | Altın | Kulis | Gündem | Röportaj | Spor
FOTO GALERİ   Finans | Yaşam | Magazin | Otomobil | Teknoloji | Borsa | Karikatür | Haber
VİDEO GALERİ   Finans | Gündem | Borsa | Yaşam | Yatırım | Ekonomi
ETİKETLER   Merkez Bankası | bankalar | Akbank | Başbakan Erdoğan | SPK | ABD | komisyon | Fi Yapı
İŞTE FİNANS   Tüm Haberler | Gazeteler | Giriş sayfam yap | Favorilere ekle | Hakkımızda | Künye | İletişim | Reklam | Sitene ekle