Merkez Bankası, bir sonraki Para Politikası Kurulu'nun yapılacağı 21 Haziran'a kadar miktar ihalesi açılacak günlerde fonlama tutarının 1 milyar TL ile 5 milyar TL arasında olmasını kararlaÅŸtırdı.
Merkez Bankası'ndan açık piyasa iÅŸlemlerine iliÅŸkin yapılan duyuruda, TL likidite öngörüleri çerçevesinde Para Politikası Kurulu'nun bugünkü toplantısında alınan karar uyarınca, bir sonraki Kurul toplantısının yapılacağı 21 Haziran 2012 tarihine kadar miktar ihalesi açılacak günlerde fonlama tutarının 1 milyar TL ile 5 milyar TL arasında olmasının kararlaÅŸtırıldığı bildirildi.
Duyuruda, ayrıca 1 Haziran–21 Haziran 2012 döneminde açılacak bir ay vadeli repo ihale miktarına iliÅŸkin üst sınırın her bir ihale için 5 milyar TL olarak belirlendiÄŸi, likidite koÅŸullarında öngörüler dışında önemli bir deÄŸiÅŸiklik gözlendiÄŸi durumlarda planlanan limitlerin dışında fonlama yapılabildiÄŸi kaydedildi.
Ä°Ç VE DIÅž DENGELEME ÖNGÖRÜLDÜÄžÜ ÅžEKÄ°LDE SÜRÜYOR
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, BaÅŸkan Erdem BaÅŸçı baÅŸkanlığında toplandı.
Bankadan toplantıya iliÅŸkin yapılan açıklamada, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 5,75 düzeyinde sabit tutulduÄŸu ifade edildi.
Gecelik faiz oranlarının borçlanmada yüzde 5'te, borç vermede 11,5'te, açık piyasa iÅŸlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo iÅŸlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranının da yüzde 11'de sabit tutulduÄŸu bildirildi.
Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası'nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranının yüzde 0 düzeyinde, borç verme faiz oranının da yüzde 14,5'te sabit tutulduÄŸu kaydedildi.
Açıklamada, son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüÄŸü ÅŸekilde sürdüÄŸünü teyit ettiÄŸi belirtildi.
Yılın ilk çeyreÄŸinde tüketim talebinde belirgin bir yavaÅŸlama gözlenirken öncü verilerin ikinci çeyrek için ılımlı bir toparlanmaya iÅŸaret ettiÄŸi bildirildi.
Ä°hracatın istikrarlı artış eÄŸilimini koruduÄŸu, bu doÄŸrultuda, cari iÅŸlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceÄŸinin öngörüldüÄŸü kaydedildi.
Enflasyonun mayıs ayında kayda deÄŸer bir düÅŸüÅŸ göstermesi beklense de yılın son çeyreÄŸine kadar hedefin belirgin olarak üzerinde seyredeceÄŸi tahmin edildiÄŸi kaydedilirken, bu doÄŸrultuda fiyatlama davranışlarına dair riskleri sınırlamak amacıyla önümüzdeki dönemde mevcut sıkı duruÅŸun korunacağı belirtildi. Bu çerçevede Kurul'un, Nisan Enflasyon Raporunda yer alan yüzde 6,5 düzeyindeki yıl sonu enflasyon tahminini koruduÄŸu vurgulandı.
Kurul, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında esnekliÄŸin korunmasının uygun olacağını belirtirken, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkilerin dikkatle takip edileceÄŸini, Türk Lirası fonlama miktarının gerekli görüldüÄŸünde aÅŸağı veya yukarı yönlü ayarlanacağını kaydetti. Bu çerçevede, gerektiÄŸinde daha kısa süreli ek parasal sıkılaÅŸtırmaların da kullanılabileceÄŸi ifade edildi.
ZORUNLU KARÅžILIKLARDA 2.1 MÄ°LYAR DOLARLIK OPERASYON
Merkez Bankası, Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yabancı para olarak tutulabilecek kısmına iliÅŸkin üst sınırı yeni uygulamayla yüzde 45'e yükseltti.
Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıkların döviz cinsinden tutulabilmesine iliÅŸkin duyurusunda, 27 Ekim 2011 tarihinde Merkez Bankası'nca alınan kararlar doÄŸrultusunda, bankacılık sisteminin Türk Lirası likidite ihtiyacının kalıcı bir yöntemle ve daha düÅŸük bir maliyetle karşılanabilmesi ve aynı zamanda Bankanın döviz rezervlerinin desteklenmesi amacıyla Türk Lirası yükümlülükler için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıkların yabancı para olarak tutulabilecek kısmına iliÅŸkin üst sınırın yüzde 20'den yüzde 40'a yükseltildiÄŸi hatırlatıldı.
Bankaların bu imkandan büyük ölçüde ve istikrarlı olarak yararlanmakta olduÄŸu, kullanım oranının sektör genelinde yüzde 90 civarında gerçekleÅŸtiÄŸi vurgulanan duyuruda, ÅŸöyle denildi:
''Yeni uygulamayla söz konusu imkanın üst sınırı yüzde 45'e yükseltilirken, Türk Lirası zorunlu karşılık yükümlülüklerinin ilk yüzde 40'lık dilimine denk gelen tutarı önceden olduÄŸu gibi '1', yüzde 5'lik ikinci dilimine denk gelen tutarı '1,4' katsayısıyla çarpılmak suretiyle bulunan toplam tutar üzerinden ABD Doları ve/veya euro döviz cinslerinden tesis edilebilecektir. Bu uygulama ile Türk Lirası zorunlu karşılıkların Türk Lirası veya döviz cinsinden tesis edilmesindeki maliyet farkının azaltılması ve bankaların yeni imkanı likidite gereksinimleri doÄŸrultusunda serbestçe kullanabilmeleri amaçlanmıştır. Bankalar, ileride ihtiyaç duymaları halinde, saÄŸlanan bu ilave döviz likiditesi dilimini öncelikle kullanmayı tercih edeceklerdir.
Mevcut imkan dahilinde Türk Lirası zorunlu karşılıklar için 10,9 milyar ABD Doları tutulmakta olup, saÄŸlanan ek imkanın aynı oranlarda kullanılması halinde, Bankamız rezervlerinde yaklaşık 2,1 milyar ABD Doları artış olacak, piyasaya ise 2,8 milyar TL likidite saÄŸlanacaktır. Uygulama, 8 Haziran 2012 tarihli yükümlülük cetvelinden itibaren geçerli olacak ve tesis dönemi 22 Haziran 2012 tarihinde baÅŸlayacaktır.''
JP MORGAN: MERKEZ ARTIK DAHA AZ ÅžAHÄ°N
Merkez Bankası'nın kararlarının ardından piyasa uzmanları da alınan kararları değerlendirdi.
JP Morgan, TCMB'nin açıklamasının Merkez'in biraz daha az ÅŸahin olduÄŸunu gösterdiÄŸini, ayrıca dezenflasyona daha güvenir hale gelmiÅŸ olduÄŸunun da sinyallerini verdiÄŸini,
Ä°NTEGRAL MENKUL DEÄžERLER: MERKEZ BANKASI DÄ°ZGÄ°NLERÄ° ÇOK SIKI TUTMUYOR
Bugün gerçekleÅŸen Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faizler beklentiler dâhilinde yüzde 5,75 olarak deÄŸiÅŸtirilmedi, gecelik borç verme ve borçlanma faiz oranları yüzde 11,5 ve yüzde 5’te sabit tutuldu. Aynı zamanda geç likidite penceresinin faiz oranını da yüzde 0’da tutan Merkez Bankası’nın dünya genelinde gözlemlenen ekonomik sıkıntıların devamı nedeniyle para politikasındaki esneklikleri desteklediÄŸini görüyoruz. Merkez Bankası’nın, daha önceki toplantıda hedeflenen yüzde 6,5 yıl sonu enflasyon tahminini de koruduÄŸunu görüyoruz. DiÄŸer taraftan, beklentilerimiz dahilinde, döviz cinsinden munzam karşılıklarda sınırlı ölçüde artırımlara gidilebileceÄŸini belirten Merkez Bankası’nın bu uygulamayı “istisnai gün” uygulamalarıyla kombine ederek serbest piyasada dövize müdahalelerde bulunabileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Zorunlu karşılıklar konusunda, TL’nin döviz cinsinden tutulabilmesine iliÅŸkin üst sınırı yüzde 45 seviyelerine yükselten Merkez Bankası’nın açıkladığı bu oran, piyasaların beklediÄŸinden az da olsa düÅŸük kaldığı. Merkez Bankası’nın, saÄŸlanan ek likiditeyi 2.1 milyar dolar olarak belirlendiÄŸini ve bu deÄŸerin de piyasanın beklentilerinin sınırlı ölçüde altında kaldığını görüyoruz. Son olarak, 21 Haziran’a kadar açılacak repo ihalelerinin miktarlarının 1 milyar ile 5 milyar TL arasında olacağı da belirtildi.
Merkez Bankası’nın, enerji fiyatlarındaki sert çekilmeler nedeniyle kısa vadede enflasyonda görülebilecek gevÅŸemelerin yüksek seyreden serbest piyasa dövizleri nedeniyle dengelendiÄŸini ve kısa vade enflasyon riskinin hala geçerli olduÄŸunu enflasyon hedefini deÄŸiÅŸtirmeyerek açıkladığını düÅŸünüyoruz.
Bu aÅŸamada, Euro Bölgesi’nde özellikle Yunanistan kaynaklı politik sıkıntılar ve dünya genelinde görülen ekonomik sıkıntılar dolayısıyla Merkez Bankası’nın dolardaki yükseliÅŸlerin enflasyonist etkisinden çekinmesinin ön planda olduÄŸunu görüyoruz. Merkez Bankası’nın, özellikle dolar/TL paritesindeki yükseliÅŸlerin önüne geçmek adına almayı düÅŸündüÄŸü önlemlerden biri olan döviz munzamlarındaki artışı küresel ekonomiye dair belirsizlikleri takiben uygulayacağını ve bu uygulama süresinde istisnai gün uygulamalarıyla piyasadaki TL likiditesinin daraltılarak yine dolar/TL paritesine baskı yapılabileceÄŸini düÅŸünüyoruz.
Genel olarak Merkez bankası kararları beklentiler dahilinde geldi. Bu aÅŸamada Merkez Bankası’nın günlük uygulamalarını dünya ekonomisinin yönüne, enerji fiyatlarının durumuna ve Euro Bölgesi sıkıntılarının dolardaki etkilerine göre belirleyebileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Kısa vadede, bu uygulama dolarda sınırlı yükselmelere izin verilmesi gibi düÅŸünülebilirken, Euro Bölgesi’nin 17 Haziran’daki Yunanistan seçimlerinin ardından netleÅŸecek akibetinin Merkez Bankası’nın hareketleri için de önemli olacağını ve doların daha da güçlenmesi durumunda günlük müdahaleler ile enflasyonun kontrol altında tutulmaya çalışabileceÄŸini düÅŸünüyoruz. Merkez Bankası’nın dizginleri orta sıkılıkta tutmasının en büyük etkeninin, daha önceki yorumlarımızda bahsettiÄŸimiz üzere, sert düÅŸen petrol fiyatlarında görülen çekilmelerin enflasyona olan olumlu etkilerinden dolayı olabileceÄŸini düÅŸünüyoruz.