Sadece tarihe post-modern darbe olarak geçen 28 Åžubat'ın ekonomiye faturasının 300 milyar dolar olduÄŸu belirtiliyor. 12 Eylül 1980 askeri darbesinde ise askeri darbesine Hazine'de bulunan 170 ton altının kaybolduÄŸu ileri sürülüyor.
Dönemin Genelkurmay BaÅŸkanı 7. CumhurbaÅŸkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Åžahinkaya'nın yargılandığı Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, kaybolan bu altınlar gündeme geldi. Müdahil avukatları, altınların nerede olduÄŸuna iliÅŸkin Merkez Bankası'na sorulmasını istedi.
Hasan Ä°lter, "darbecilerin amaçlarından birinin de firavunlaÅŸan nefislerini ve aç gözlerini doyurmak için Türkiye Cumhuriyeti hazinelerinde bulunan ve milletin onlarca yıldır diÅŸinden tırnağından artırarak biriktirmiÅŸ olduÄŸu altınlara el koymak olduÄŸunu" söyledi.
Sanık Kenan Evren, Tahsin Åžahinkaya ve suç ortakları tarafından gerçekleÅŸtirilen 12 Eylül askeri darbesi öncesinde Hazine'de 170 ton altın olduÄŸunun bilindiÄŸini dile getiren Ä°lter, darbe yapıldıktan sonra bu altınların ortadan kaybolduÄŸunu ve akıbetlerinin de ne olduÄŸunun bilinmediÄŸini ifade etti.
Darbe döneminde hapis de yatan Ä°lter, ÅŸöyle devam etti: "Bizler cezaevlerinde olmamıza raÄŸmen ta bize kadar gelen bilgilerden bu altınlara, darbeyi gerçekleÅŸtiren ve kendilerine de Milli Güvenlik Konseyi adını veren ÅŸahıslar tarafından el konulduÄŸunu, alt kademelerde bulunan ve darbecilerle iÅŸbirliÄŸi halinde olan diÄŸer üst rütbeli subayların da rütbe ve el konulan devlet kurumlarında bulundukları mevkilerine göre, el koydukları devlet kurumlarında bulunan paraları ve para deÄŸeri taşıyan menkulleri zimmetlerine geçirdiklerini biliyoruz. Bütün bunları bizlerin bildiÄŸi gibi yüce milletimizin kahir ekseriyeti de biliyor. Ancak bunca zamandır darbecilerden ve darbecilerin uzantılarından korktukları ve çekindikleri için fısıldaÅŸmaktan öteye herhangi bir tepki verme cesareti gösterememiÅŸlerdir."
Milletimizin kahir ekseriyetinin bildiÄŸi ancak malum sebeplerle dile getiremediÄŸi bu gerçeklerin araÅŸtırılarak açıklığa kavuÅŸturulması ve darbeci sanıkların ayrıca hırsızlık suçundan da yargılamalarının saÄŸlanması gerekmektedir." diyen Ä°lter, "Ayrıca darbe sanığı Kenan Evren ve Tahsin Åžahinkaya devletin her türlü imkanları kullanılarak mutlaka ve mutlaka hakim karşısına çıkarılarak bütün bu iddialara karşı ne diyecekleri sorulmalıdır. Sanıkların hakim karşısına çıkıp suçlamalara cevap vermediÄŸi müddetçe 'sükut ikrardan gelir' kuralı gereÄŸince kendilerine atfedilen bütün suçlamaları kabul etmiÅŸ sayılacaklardır. Gücünü yüce Türk milletinden alan ve Türk milleti adına karar veren mahkemelerden kimsenin korkmaması ve adalete, hukuka güvenmesi gerekmektedir." ÅŸeklinde konuÅŸtu.