Türkiye'de azınlıklar için zor günlerin yaÅŸandığı bir dönemde dünyaya gelen duayen iÅŸadamı Ä°shak Alaton, çocukluk yıllarında baÅŸlayan hayat mücadelesinde hep mütevazılığı ile öne çıktı. Hayatını konu alan iki ciltlik kitabın ilkinde Alaton, ortağı merhum Üzeyir Garih'le uzun yıllar devam eden birlikteliÄŸinin sırlarını da anlatıyor.
Alarko Åžirketler TopluluÄŸu Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Ä°shak Alaton, başında bulunduÄŸu holdinge ve servetine karşın çok mütevazı bir hayat sürüyor. Biri 40, diÄŸeri 20 yıllık iki araç sahibi olan Alaton'un çocukları, 20 yaşına gelene kadar babalarının holding sahibi olduÄŸunu bile bilmiyordu. Mehmet Gündem'in iki yıllık bir çalışma sonucunda yazdığı 'Lüzumlu Adam Ä°shak Alaton' kitabında duayen iÅŸadamının hayatındaki birçok bilinmeyen konu ele alınırken merhum ortağı Üzeyir Garih'le ilgili anıları da gündeme geliyor. Alfa Yayınevi tarafından neÅŸredilen kitabın ikinci cildi "Lüzumsuz Adam Ä°shak Alaton" ise mayıs ayında okuyucuyla buluÅŸacak.
Azınlıklar için ÅŸartların güllük gülistanlık olmadığı zamanlarda dünyaya geliyor Ä°shak Alaton. Her ÅŸeyden önce korkmayı öÄŸreniyor diÄŸer azınlık ailelerin çocukları gibi; "Yahudi olduÄŸunu kimseye söyleme. KimliÄŸini açık etme. Dikkatli ol!" gibi cümleler duyarak büyüyor. Bir yıl yatılı olarak devam ettiÄŸi okulda aÄŸlayan çocuÄŸa gece nöbetçisi kadın "Neden korkuyorsun oÄŸlum, yoksa sen Yahudi misin?" diyor. Böyle böyle korku iÅŸleniyor bu çocuk zihne ve Alaton belki de bu sebeple hiç azar iÅŸitmiyor, disiplin cezası nedir bilmiyor. Akıllı, uslu, sorun çıkarmayan, sakin bir çocuk; öyle anımsıyor. Bir de ismi galiba Münevver olan bir öÄŸretmeni hatırlıyor ilkokul yıllarına dair. Birçok kez kendisine "Pis Yahudi!" diyor öÄŸretmeni.
40 yaşında, iÅŸini gücünü eline almış ve ailesini belli bir refah seviyesine getirmiÅŸ baba Alaton bir gün eve telefon ediyor: Azınlıklardan Varlık Vergisi denen bir vergi isteniyor ve Alaton ailesinin payına düÅŸen vergi bütün paralarının 5 katı, dönemin parasıyla 80 bin lira. Her ÅŸeylerini satıp 16 bini ödeyebiliyorlar, yetmiyor gelen hacizle evlerinden sobaları bile götürülüyor, o da yetmiyor, sırtlarına yüklenen bu ağır vergiyi ödeyemeyen diÄŸer azınlıklarla birlikte baba Hayim Alaton AÅŸkale'ye sürgüne, taÅŸ kırmaya gönderiliyor. Bir yıl süren bu sürgünde hayatı boyunca etkisinden kurtulamayacağı bir depresyona giriyor evin babası ve bundan sonra hiçbir ÅŸey eskisi gibi olmuyor.
Ä°shak Alaton'un erkek kardeÅŸi Bonjur ise ne abisi kadar hedeflerinden ÅŸaÅŸmayan azimli bir genç, ne de babası kadar olanları kabullenici bir yapıya sahip. '6-7 Eylül olayları' olarak bilinen, baÅŸta Rumları ve diÄŸer azınlıkları hedef alan tahrip ve yaÄŸma hareketi gerçekleÅŸirken olayların arasında kalan Bonjur, saklandığı yerden saatler sonra çıktığında ülkeyi terk etmeyi aklına koyuyor. Bu ülkede yaÅŸanmayacağına kanaat getiren kardeÅŸ aynı yıl, 1955'te Ä°sveç'e taşınıyor ve o tarihten sonra sadece bir kez 1978 yılında bir haftalığına Türkiye'ye geliyor.
Garih'le birbirimize hiç kaba davranmadık
Kitapta Alaton'un ilginç yaÅŸam öyküsü, nasıl bir kararlılıkla hedefine yürüdüÄŸü, Üzeyir Garih'le nasıl tanıştığı ve iki kiÅŸi olarak çıktıkları yolda küçük ÅŸirketlerini nasıl bir holdinge dönüÅŸtürdükleri ayrıntısıyla anlatılıyor. Bütün bunların içinde en ilginç detay ise Garih ve Alaton'un, eÅŸlerini bir araya getirmeme kararı. EÅŸleriyle kurulacak aile dostluÄŸunun faydadan çok zarar getireceÄŸine inanan ikili, 25 yıl aynı sitede oturmalarına raÄŸmen komÅŸuluk dahi etmemiÅŸler. Bunda Mara Alaton ve Lili Garih'in çok uyuÅŸmaması da etkili elbette. GörüÅŸtüklerinde resmî bir konuÅŸmadan ileri gitmeyen bu ahbaplık, Ä°shak ve Üzeyir'i son derece memnun etmiÅŸ, iÅŸ ve özel hayatlarını birleÅŸtirmeme noktasında iÅŸlerini kolaylaÅŸtırmış.
Garih ve Alaton'un bambaÅŸka karakterleri olmasına karşın 50 yılı aÅŸkın bir süre bir ortaklığı nasıl kavgasız dövüÅŸsüz sürdürdükleri hep merak konusu olmuÅŸ. Alaton, çok ÅŸiddetli tartışmalar yaÅŸamalarına raÄŸmen birbirlerine hiçbir zaman kaba davranmadıklarını aktarıyor ve bir gün yine bir tartışmanın ertesinde Üzeyir Garih'in "Bana bir daha böyle söyleme." uyarısında bulunduÄŸunu anlatıyor. Durumu önce anlamayan Alaton'un ısrarı üzerine Üzeyir Garih derdini daha açık bir ÅŸekilde ifade ediyor: "Bana bir daha halt etmiÅŸsin deme. Bu ÅŸirkette kimse halt etmez!"
Zehra Onat/Zaman