Katılım bankalarının en tepedeki danışmanı olan ünlü Ä°lahiyat Profesörü Hayrettin Karaman, Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senetlerin (GES) devlet tahvilinden farksız olduÄŸunu yani faiz içerdiÄŸini belirtti. Fetva niteliÄŸindeki bu tespit ellerinde 1 milyar liralık GES olan katılım bankalarında ÅŸok etkisi yarattı. Katılım bankaları yeni GES ihalesine katılmazken ellerindeki 1 milyar liralık senedi de geri vermek ve Sukuk türü bir enstrümanla deÄŸiÅŸtirmek için Hazine’nin kapısını çaldı.
Ä°slami bankacılık prensiplerine göre çalışan katılım bankalarında ‘faiz’ ÅŸoku yaÅŸanıyor. Her ÅŸey ünlü ilahiyat profesörü Hayrettin Karaman’ın geçen ay verdiÄŸi bir fetvayla baÅŸladı. Karaman, geçen ay devletin 2009’dan bu yana ihraç ettiÄŸi ve ‘faizsiz ürün olarak’ tanımlanan Gelire Endeksli Senetlerin (GES) faiz içerdiÄŸini açıkladı. Bu açıklama kasalarında 1 milyar liralık GES bulunan katılım bankalarında soÄŸuk duÅŸ etkisi yaratırken, Hazine’yi de zor duruma düÅŸürdü. Çünkü Karaman’ın açıklamalarının ardından katılım bankaları Hazine’nin açtığı GES ihalesine katılmadı.
Ayrıca halen kasalarında bulunan gelire endeksli senetlerin ‘dini açıdan daha uygun’ ürünlerle takas edilmesi için Hazine’ye baÅŸvurdu. Katılım Bankaları BirliÄŸi Genel Sekreteri Osman Akyüz, “Hazine yetkilileri ile bir araya geldik. Bu tahvillerin itfa tarihine kadar bunları kira sertifikası yani sukuk ile takas etmelerini rica ettik. EÄŸer itfa tarihi olan AÄŸustos’a kadar sukuk çıkarsa bizlerde ciddi anlamda rahatlayacağız” bilgisini verdi.
Hazine ihalesine katılmadılar
Ä°slami bankacılık esaslarıyla çalışan katılım bankalarını ÅŸaşırtan olaylar zinciri geçen ay baÅŸladı. Ünlü ilahiyat profesörü Prof. Dr Hayrettin Karaman, 19 Åžubat 2012 tarihinde Yeni Åžafak gazetesinde “Devletin Borç Senetleri” baÅŸlıklı bir yazı kaleme aldı. Karaman, yazısında daha önce dini açıdan sakınca görülmeyen Gelire Endeksli Senetlerin (GES) yapısal anlamda sorunlar içerdiÄŸini belirterek, “GES’ler devlet tahvili gibidir. Gelir ortaklığı senedi (GOS) haline gelmedikçe bunların geliri de faizdir” dedi.
Katılım bankalarına dini konularda danışmanlık yapan Karaman’ın yazısı sektörde bomba etkisi yaratırken, açıklamayı önceden öÄŸrenen katılım bankaları Hazine’nin 17 Åžubat’taki GES ihalesine katılmadı. Katılım Bankaları BirliÄŸi Genel Sekreteri Osman Akyüz bu konuda ÅŸunları söyledi:
Kasada 1 milyarlık GES var
“Hayrettin Karaman Hoca’nın söyledikleri bizler açısından baÄŸlayıcıdır. Dolayısıyla artık bu noktadan itibaren yeni bir yol haritasına ihtiyacımız olduÄŸunu düÅŸündük ve Hazine yetkilileri ile bir araya geldik. Bizim önerimiz ÅŸu oldu; katılım bankalarının elinde halen yaklaşık 1 milyar liralık GES var. ‘Bunları alın, karşılığında bize kira sertifikası (sukuk) verin’ dedik. Bu takas iÅŸlemiyle hem katılım bankalarının yaÅŸadığı sorunlar çözülmüÅŸ olur, hem de uzun zamandır tartışılan kira sertifikaları devlet eliyle hayata geçirilmiÅŸ olur. Talebimiz itfaların gerçekleÅŸeceÄŸi AÄŸustos ayına kadar Hazine’nin Türk lirası üzerinden kira sertifikası çıkarması.”
Katılım Bankaları BirliÄŸi verilerine görev Mart ayı itibarıyla 3 katılım bankasının portföyünde toplam 984 milyon liralık GES bulunuyor. KiÅŸi ve kurumların elinde ise 459 milyonluk GES var.
GES NEDÄ°R?
Gelire Endeksli Senetler: Hazine MüsteÅŸarlığı, 2009 yılında devlet iç borçlanma senetlerinin yatırımcı tabanını geniÅŸletmek ve finansal araçları çeÅŸitlendirmek amacıyla bütçeye aktarılan vergi dışı gelirlere endeksli senetler (GES) ihraç etmeye baÅŸladı. Getirileri TPAO, Devlet Malzeme Ofisi, Devlet Hava Meydanları Ä°ÅŸletmeleri ve Kıyı Emniyeti Genel MüdürlüÄŸü’nden bütçeye aktarılan hâsılat paylarına endekslenen GES ihraçlarına 2009-2010 döneminde katılım bankaları ile muhafazakar yatırımcılar büyük ilgi gösterdi.
Hayrettin Karaman ne yazmıştı?
Bugünlerde Ziraat Bankası’nın bono, Hazine’nin de gelire endeksli senet (GES) ihraç edeceÄŸine dair haberler okuyoruz. Laik bir ülkede faiz yemekte sakınca görmeyen kimselerin bulunması tabiidir ve bunlara karşı yapacağımız, diyeceÄŸimiz bir ÅŸey yoktur.
Faizin haram olduÄŸuna inanan ve faiz yemekten uzak durmak isteyen kimseler için bazı açıklamalar yapmak gerekiyor.
BaÅŸlangıç döneminde helal idi
Devlet vatandaşından borç para alır, buna karşı üzerinde faizi veya baÅŸka bir ÅŸekilde getirisi yazılı senet verirse “faizli borç” almış olur. VerdiÄŸi getiri faizdir ve fertlerin birbirinden alıp verdiÄŸi faize nispetle manevi-din sorumluluÄŸu daha ağırdır. Bir kiÅŸiden faiz alanın yediÄŸi haramı ve kul hakkını telafi etmesi mümkündür; günahına tevbe eder, aldığı faizi de sahibine iade eder. Devletten faiz alan kimse ise, devlete vergi ödeyen milyonların hakkını yemiÅŸ olur.
Bankaların ve ÅŸirketlerin ihraç ettikleri tahviller ve bonolar faizli borç senetleridir. Bunları satın alanlar, üzerlerinde yazılı olan faiz oranlarında faiz gelirini alıp yemektedirler ki, Ä°slam’a göre bu iÅŸlem ve bu gelir haramdır. Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senet (GES)ler de bir iki yıl önce çıkarılanın devamı olsa gerektir. GES’ler ilk çıkarıldığında “endekslendikleri gelir kaynakları” helal gelirlerin kaynakları olduÄŸunu ve devletin bu kaynaklardaki hakkını senet mukabilinde satın alana devrettiÄŸini göz önüne alarak (böyle olması gerektiÄŸini, buna çevrilmesi lazım geldiÄŸini söyleyerek) müspet karşılamıştık. Bu gelir kaynakları ÅŸunlardı: T.Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Devlet Hava Meydanları Ä°ÅŸletmeleri (DHMÄ°) ve Kıyı Emniyeti Genel MüdürlüÄŸü’nden (KIYEM).
GES’ten elde edilen gelir faizdir
Bunlardan bütçe’ye aktarılan hasılat payları, mali bir hakkın devri yoluyla “senet alanlara” devredilmiÅŸ olacaktı. Özel görüÅŸmelerde bazı ilgililere “Bu senetlerin “gelire endeksli senet (GES)” deÄŸil, “gelir ortaklığı senedi (GOS)” olması gerektiÄŸini, maksat bu ise adının da böyle olması gerektiÄŸini, ayrıca bu senetlerin “devletin borçlanma enstrümanlarını çeÅŸitlendirme” amacı ile ve borçlanma mahiyetinde olmaması, devletin hakkı olan bazı helal gelirlerin “senet mukabilinde bedeli ile geçici devri” mahiyetinde olması gerektiÄŸini ısrarla söylemiÅŸtim. Medyaya düÅŸen haberlerden, eski ÅŸekilde (gelire endeksli olduÄŸu için faizli borçlanma olarak) devam edeceÄŸini üzülerek öÄŸrendim. Gelire endeksli senet (GES) olduÄŸu sürece bu senetler de “devlet tahvili gibidir. Gelir ortaklığı senedi (GOS) haline gelmedikçe bunların geliri de faizdir.
Ä°lahiyatçılardan oluÅŸan bir Sheria Board görüÅŸ veriyor
- Ä°slami prensiplere göre hareket eden katılım bankaları çok sıkı prensiplerle çalışıyor. Çıkarılacak her finansal ürün veya hizmet için ‘Danışma Kurulu’ olarak tanımlanan ve tamamı ilahiyatçılardan oluÅŸan bir kuruldan görüÅŸ alınıyor.
- Katılım bankaları ürün ve hizmet geliÅŸtirme ve piyasaya sunma aÅŸamalarında bünyelerinde yer alan danışma kurullarına sık sık baÅŸvuruyor. Bu kurulların, yeni geliÅŸtirilen ürünlerin uygunluÄŸuna dair görüÅŸ beyan edip bunları reddetme yetkileri var. Kurul uygun görmezse o ürün veya hizmet satın piyasaya sürülmüyor.
- Türkiye’de her katılım bankasının bir dini danışmanı var. Prof. Dr Hayrettin Karaman, bu alandaki en yetkin isim olduÄŸu için Karaman’ın açıklamaları muhafazakar camiada çok ciddiye alnıyor. Bu alandaki en saygın isim olarak Karaman kabul ediliyor.
- Küresel anlamda da ‘Danışma Kurulu’ çok özel bir yere sahip. Bugün geliÅŸmiÅŸ piyasalarının hemen hepsinde faaliyet gösteren‘Ä°slami Endeks’ gibi ürünlerin çıkarılması sırasında ‘Åžeriat Kurulu (Sheria Board)’ olarak tanımlanan dini danışma kurullarının görüÅŸlerine baÅŸvuruluyor. Hatta dünya çapında finansal hizmetler alanında görüÅŸ bildiren ‘Danışma Kurulları’ bile var.
Ufuk şanlı/Vatan