BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, Standart & Poors'un Türkiye ile ilgili deÄŸerlendirmesine iliÅŸkin, ''Sanırım Türkiye'nin dış dengesiyle ilgili ve tek bir bakış açısından yapılan deÄŸerlendirme. O kuruluÅŸun kendi deÄŸerlendirmesidir. Takdir de yatırımcılarındır'' dedi.
Babacan, Aspen Institute Italia tarafından düzenlenen ''Ä°kinci Aspen BoÄŸaziçi DiyaloÄŸu''nun basın toplantısında soruları yanıtlarken, Standart & Poors'un Türkiye'ye iliÅŸkin deÄŸerlendirmesine dair soruyu ÅŸöyle yanıtladı:
''Bu deÄŸerlendirme, sanırım Türkiye'nin dış dengesiyle ilgili ve tek bir bakış açısından yapılan deÄŸerlendirme. O kuruluÅŸun kendi deÄŸerlendirmesidir. Takdir de yatırımcılarındır. Türkiye ile ilgili, iÅŸle ilgili karar verenlerindir. BaÅŸka kuruluÅŸların da çok daha farklı deÄŸerlendirmeleri vardır. Biz konuya daha geniÅŸ perspektiften bakıyoruz. KuÅŸkusuz her türlü deÄŸerlendirmeyi dikkate alıyoruz. Nihayetinde Türk iÅŸ dünyası, uluslararası iÅŸ dünyası ve yatırımcıları bütün bu deÄŸerlendirmeleri dinleyip nihai kararlarını vermektedir.''
''Herkesin zarar ettiÄŸi sonuçlar oluÅŸacaktır''
Ä°ran'ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine de Babacan, Ä°ran'ın nükleer programının sadece bölge için deÄŸil, tüm dünya için çok önemli bir gündem maddesi olduÄŸuna dikkati çekerek, ÅŸöyle devam etti:
''Ä°ran'ın nükleer programıyla ilgili sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi, bizim temel tercihimiz. Diplomasi haricindeki yöntemlerin, bölgemizdeki sonuçları, hatta dünya için sonuçlarının son derece olumsuz olacağını düÅŸünüyoruz. Diplomasinin sonuna kadar sürdürülmesi gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz. Ä°ranlı komÅŸularımızın, nükleer programları konusunda daha ÅŸeffaf ve uluslararası kuruluÅŸlarla daha iyi bir iÅŸbirliÄŸi içinde olmasını arzu ediyoruz. Bölgemizde kesinlikle nükleer silah istemiyoruz. Bölgemizde nükleer silahlara kesinlikle karşıyız. Ancak öte yandan, Ä°ran ile müzakere platformu haline gelen BirleÅŸmiÅŸ Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi 5 üyesiyle Almanya'nın oluÅŸturduÄŸu grubun da Ä°ran ile olan diplomasi trafiÄŸinde mutlaka samimi olarak, gerçekçi olarak diplomatik çözüm üzerinde yoÄŸunlaÅŸmaları gerektiÄŸini düÅŸünüyoruz.
Ä°ran ile ilgili diplomasi haricindeki seçenekler, tüm küresel ekonomi açısından olumsuz sonuçlar getirebilecektir. Hiçkimse bu iÅŸten fayda saÄŸlayamayacaktır. Herkesin beraberce zarar ettiÄŸi sonuçlar oluÅŸacaktır. Dolayısıyla mutlaka diplomasi, diplomasi, diplomasi diyoruz.''
''Tek taraflı kararlar bağlayıcı değildir''
Ali Babacan, Suudi Arabistan'ın Ä°ran'a yaptırımları hatırlatılarak, ''Türkiye'nin petrol konusunda Ä°ran'a yaptırım düÅŸünüp düÅŸünmediÄŸi'' yönündeki soruya da ÅŸu yanıtı verdi:
''Åžu anda bizim ana petrol rafineri firmamız TüpraÅŸ'ın farklı alternatifleri deÄŸerlendirdiÄŸini biliyoruz. Ancak kısa zaman içinde tamamıyla Ä°ran dışındaki kaynaklara yönelebilirler mi, bu gerçekçi midir- Bununla ilgili TüpraÅŸ'ın soru iÅŸaretleri olduÄŸunu biliyoruz. Bu çaba, ne kadar sonuç verir, ne kadar yapabilirler, ne kadar yapamazlar tabii kendi bilecekleri iÅŸ. Öte yandan ÅŸunu da biliyoruz ki TüpraÅŸ, bu iÅŸi hem Amerikan muhataplarıyla, hem diÄŸer ülkelerle temas halinde götürüyor. Nihayetinde bu, Türk özel sektörü ve Türk kuruluÅŸların kendi vereceÄŸi karardır. Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, baÅŸka bir ülkenin aldığı tek taraflı kararlar baÄŸlayıcı deÄŸildir. Bizim için hukuki olarak baÄŸlayıcı deÄŸildir. Dolayısıyla bu, kuruluÅŸların vereceÄŸi kendi kararıdır.''
"Tedbirler, sadece siyasi karar alıcılara ve siyasi liderlere nefes alma için tanınmış bir fırsattır, adım atması için tanınan bir süredir''
Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlar, hatta daha önce Amerikan Merkez Bankası'nın açıkladığı tedbirlerin, sadece siyasi karar alıcılara ve siyasi liderlere nefes alma için tanınmış bir fırsat, adım atmaları için tanınan süre olduÄŸunu belirterek, ''Ä°lelebet sadece merkez bankalarının attığı adımlarla bir toparlanma mümkün olmayacaktır'' dedi.
Babacan, Aspen Enstitüsü'nün pek çok ülkede gerçekleÅŸtirdiÄŸi etkinliklerle güncel konulara eÄŸildiÄŸini, çözüm üretmek için çalıştığını, yeni fikirlerin ve bakış açılarının oluÅŸmasına önemli katkıda bulunan bir kuruluÅŸ olduÄŸunu vurguladı.
Bugün basına kapalı olarak yapılacak toplantının konusunun hem Avrupa, hem de Akdeniz havzasında siyaset ve ekonomi olduÄŸunu ifade eden Babacan, Akdeniz havzası açısından Kuzey Afrika ve OrtadoÄŸu'daki tarihi siyasi dönüÅŸümün en önemli gündem maddeleri olduÄŸunu anlattı.
Ä°ki gün sürecek toplantılarda her iki konunun birçok ayrıntısıyla ele alınacağını kaydeden Babacan, burada yapılacak tartışmaların olumlu sonuçlar doÄŸurmasını temenni ettiklerini söyledi.
Türkiye'nin hem bir Avrupa, hem bir Asya, hem bir OrtadoÄŸu, hem bir Akdeniz ülkesi olduÄŸunu dile getiren Babacan, dolayısıyla toplantının Ä°stanbul'da yapılmasının çok anlamlı olduÄŸunu vurguladı.
Toplantı konuları...
Ali Babacan, ÅŸu anda Avrupa'nın önemli bir ekonomik dönüÅŸüm sürecinden geçtiÄŸini, tek bir para birimi bulunduÄŸunu, ancak tek para birimini kullanan ülkelerin ortak bir maliye politikası çerçevesine ulaÅŸmasının elzem olduÄŸunu, bu doÄŸrultuda yapılan mali anlaÅŸmaların olumlu yönde adımları oluÅŸturduÄŸunu ifade etti.
Yunanistan ile ilgili güzel kararlar alındığını belirten Babacan, Avrupa Merkez Bankası'nın ''cesur, büyük'' adımlar attığını, Ä°spanya ve Ä°talya'da da hükümetlerin doÄŸru adımlarının söz konusu olduÄŸunu, her iki ülkenin risk primi, borçlanma faizlerinin oldukça aÅŸağı seviyelere düÅŸtüÄŸünü vurguladı.
Bundan sonraki dönemde Avrupa ülkeleri için yapısal reformların büyük önem taşıyacağına dikkati çeken Babacan, diÄŸer yandan Kuzey Afrika ve OrtadoÄŸu'da tarihi bir dönüÅŸüm süreci yaÅŸandığını, ülkelerin artık halkların arzularını yerine getiren rejimlere, yeni yönetim ÅŸekillerine doÄŸru ilerlediklerinin görüldüÄŸünü söyledi.
Tunus, Libya ve Mısır'a deÄŸinen Babacan, ''Gündemimizde Suriye var. Suriye'deki zor tablonun biran önce düzelmesi, Suriye'de akan kanın durması bölgemizin istikrarı açısından son derece önemli. Bütün bu konuları, iki gün boyunca tartışacağız, konuÅŸacağız'' diye konuÅŸtu.
''Kararlar, fırsat penceresi açtı''
KonuÅŸmasının ardından soruları yanıtlayan BaÅŸbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2012 yılının ilk iki ayının tamamlandığını, ilk iki aydaki geliÅŸmelere bakıldığında olumlu adımlar ve iyi kararların görüldüÄŸünü, ancak bu yapılanların sadece bir baÅŸlangıç olduÄŸunu özellikle vurgulamak istediÄŸini söyledi.
Avrupa Merkez Bankası'nın kararının sadece hükümetlerin doÄŸru politikalar uygulayabilmeleri için bir fırsat penceresi açtığının altını çizen Babacan, konuÅŸmasını ÅŸöyle sürdürdü:
''Bundan sonra gerekli olan, hem hükümetlerin pek çok Avrupa ülkesinde gerekli adımları atması, mali uyumlarını gerçekleÅŸtirmeleri, bütçelere çeki düzen vermeleri, ekonomik reformlarını, yapısal reformlarını gerçekleÅŸtirmeleri, aynı zamanda da bankaların mali yapılarını güçlendirmeleri... Dolayısıyla Avrupa Merkez Bankası'nın attığı adımlar, hatta daha önce Amerikan Merkez Bankası'nın açıklamış olduÄŸu tedbirler sadece siyasi karar alıcılara ve siyasi liderlere nefes alma için tanınmış bir fırsattır ve adım atması için tanınan bir süredir. Ä°lelebet sadece merkez bankalarının attığı adımlarla bir toparlanma mümkün olmayacaktır. Merkez bankalarının yapabildiÄŸi sadece piyasaya likidite sürmektir, para basmaktır. Onun ötesinde yapacakları sınırlıdır.''
Babacan, Türkiye'nin büyüme tahminlerinde bir deÄŸiÅŸiklik yapıp yapmayacakları yönündeki soruyu ise ''Bizim Türkiye ile alakalı kendi tahminlerimizde herhangi bir deÄŸiÅŸiklik söz konusu deÄŸil. Ama bazı uluslararası kuruluÅŸlar biliyorsunuz ara ara yenilemeler yapıyor. Sanırım Uluslararası Para Fonu bugün bir tekrar tahmin yenilemesi yaptı. Ama bizim hükümet olarak resmi tahminimizde herhangi bir deÄŸiÅŸiklik yok. Zaten eÄŸer olursa, bunu biz hükümet olarak açıklayacağız. Åžahısların tek tek tahmini olabilir. Ama hükümetimizin resmi tahmini hala aynı noktadadır'' ÅŸeklinde konuÅŸtu.