Yeni Sermaye Piyasası Kanunu Taslağının AB Müktesebatına tam uyum hedefi ile Ä°stanbul Uluslararası Finans Merkezi hedeflerine yönelik olarak hazırlandı.
Sermaye Piyasası Kurulunun (SPK) internet sitesinde görüÅŸe açılan Sermaye Piyasası Kanun Tasarısı Taslağının yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu olarak hazırlandığı belirtildi.
Sermaye Piyasası Kanununun ilk yürürlüÄŸe girdiÄŸi 1981'den bu yana, 1992 yılındaki kamuyu aydınlatma sistemine geçmeye ve 1999 sonundaki ağırlıklı olarak ikincil piyasaya yönelik deÄŸiÅŸiklikler dışında, esaslı bir deÄŸiÅŸikliÄŸe uÄŸramamış olmasının önemli bir eksiklik olduÄŸu vurgulanarak, ÅŸu ifadelere yer verildi:
''Bir noktaya kadar ikincil düzenlemelerle giderilmeye çalışılan bu eksiklik, piyasaların deÄŸiÅŸen ve gün geçtikçe daha da karmaşıklaÅŸan yapıları da dikkate alındığında, mevcut metnin geçen zaman içerisinde daha elveriÅŸsiz bir hale gelmesine neden olmuÅŸtur. Burada, sermaye piyasasını bu zamana kadar taşımayı baÅŸarabilen mevcut Sermaye Piyasası Kanununun, dile getirilebilecek tüm eksikliklerinin yanında, saÄŸlam bir hukuki kurguya ve yeniliklere açık bir düzenleme felsefesine sahip olduÄŸu gerçeÄŸinin de altı çizilmeli.''
Ne AB Müktesebatının ne Türk Ticaret Kanununun ne de mevcut Sermaye Piyasası Kanununun Taslakta yer alan düzenleme ÅŸekil ve tercihlerinde gereÄŸinden fazla belirleyici olmadığının taslak incelendiÄŸinde net bir biçimde görülebildiÄŸi belirtilerek, bunun nedeninin Sermaye Piyasası Kanununun piyasa düzenleyici bir metin olmasından kaynaklandığına yer verildi.
Sermaye piyasasını düzenleyici temel metinlerin hatta ikincil düzenlemelerim her aÅŸamada ihraççı, yatırımcı ve piyasa iÅŸlemi üçlüsünü dikkate alarak hazırlanması gerektiÄŸi vurgulanarak, halka açık hale gelen bir anonim ÅŸirketin artık bir anonim ÅŸirket olmanın yanında bir piyasa bileÅŸeni olarak da kabul görmesinin buna örnek verilebileceÄŸi kaydedildi.
Uluslararası planda sermaye piyasalarının sürekli ve artan bir rekabete sahne olduÄŸuna dikkat çekilen taslakta, ÅŸu bilgiler yer aldı:
''Burada teknik manada bir rekabetten ziyade piyasa süreçlerine dahil olamayanların dışlanması, göz ardı edilebilir duruma düÅŸmesi hali kastedilmekte. Sermaye piyasalarımızın sahip olduÄŸu operasyonel alandaki rekabet gücü düzenlemelerle desteklenmedikçe dünya piyasalarında hak ettiÄŸimiz yere ulaÅŸmamız imkansız. Bu destek ise en uygun ÅŸekilde piyasa bakış açısının hakim olduÄŸu yeni bir sermaye piyasası kanunu ile verilebilir. Bu gerçekler, taslağın hazırlanması sürecinde diÄŸerlerine nazaran daha baskın bir rol oynamıştır. Bu anlayışla hazırlanan taslağın genelinde muhafaza edilmek istenen iki hususiyet var. Bunlardan birincisi, taslağın, zaman zaman detaya girse de aslında bir çerçeve kanun olarak kalması gerektiÄŸidir. Ä°kincisi ise ilkine baÄŸlı olarak piyasalara gerekli olan esnek ve geliÅŸmelere tepki verebilme, uyum kabiliyetinin, öngörülebilirlik ihtiyacı gereÄŸi sınırları belirlenmiÅŸ bir ÅŸekilde ikincil düzenleme yapma yetkisinin düzenleyici otoriteye verilmesidir. Özellikle ikincil düzenlemelerin yapılması konusunda kanun ile alınmak istenen yetkinin uygun ÅŸekilde sınırlanması bu Taslağın tamamlanmasının önündeki büyük bir zorluk olarak görülebilir.''
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde Yeni Sermaye Piyasası Kanunu Taslağının teknik gereklilikler ile piyasa yaklaşımının düzenleyici metne en uygun ÅŸekilde geçirilme çalışması olarak kabul edilmesi gerektiÄŸi vurgulandı.