Fiba Holding Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Hüsnü ÖzyeÄŸin, 4 yıl önce kurulan ve kendi adını taşıyan üniversitenin üstüne titrediÄŸini her fırsatta gösteriyor.
Onun bu hali "elini eteÄŸini diÄŸer iÅŸlerinden artık çekti" izlemini veriyor. Deloitte Vakfı Liderlik Enstitüsü için buluÅŸtuÄŸumuzda ÖzyeÄŸin'e enerji, inÅŸaat, bankacılık ve perakende alanındaki yatırımlarıyla ilgili sorular soruyorum. Hüsnü ÖzyeÄŸin, sorular giriÅŸim, yönetim, bankacılık gibi alanlardan geldiÄŸinde hiç duraksız cevaplıyorsa da konu kızgın gündeme gelince, "Uzmanlığım olmayan alanlarda konuÅŸmak istemem." diyor.
Üniversiteye daha fazla zaman ayırıyorum çünkü...
"Algı her ÅŸeyden daha önemli, eÄŸer dışarıdan sadece üniversiteyle ilgileniyormuÅŸ gibi gözüküyorsam bu beni mutlu eder. Öncelikle ÖzyeÄŸin Üniversitesi'nin markalaÅŸması için çalışıyorum, diÄŸer yandan pek konuÅŸmadığımız yurtdışı iÅŸlerimiz de devam ediyor. Ben grubumuzdaki iÅŸ paylaşımı gereÄŸi üniversiteyi daha çok üstlendiysem de diÄŸer iÅŸleri oÄŸlum aldı götürüyor. Üniversitede gençlerin arasında olmak, etkinliklerinde bulunmak çok keyifli."
Yeni bankayı da satacak mısınız?
"Bankayı satın aldığımızda herkes hızla ÅŸubeleÅŸeceÄŸimizi düÅŸündü, oysa hatırlarsanız Finansbank'ı 1987'de kurduÄŸumda ilk yıl sadece 4 ÅŸubemiz vardı. 1995'te 5. ÅŸubemizi Denizli'de açmıştık. 18 ÅŸubeli Millenium'u satın aldığımızda ise ilk iki yıl sadece altyapıyla uÄŸraÅŸtık çünkü hiç altyapısı yoktu. Bu yılın sonuna kadar 30 ÅŸubeye çıkacağız. Hedeflerimizin üstündeyiz çünkü çok deneyimli bir kadro ile bankayı kurduk. Bankayı satmayı ise hiç düÅŸünmem çünkü diÄŸer iÅŸlerimizi yaparken bankanın yokluÄŸu eksik bacağımız oluyor. Bankayı büyütmek deyince sorulması gereken soru bireysel bankacılığa ne zaman geçeceÄŸimizin cevabıyla doÄŸru orantılı. Bankacılık enstrümanlarının hemen hepsinde olacaksak da yaygın olarak yapmayacağımız tek iÅŸ, kredi kartı iÅŸine girmeyeceÄŸimiz. O pazar zaten paylaşılmış durumda. 1 milyon kartın altında kalırsanız para kazanmanız mümkün deÄŸil. Belki bir sadakat kartımız olabilir. Fibabank'ta bizim stratejimiz orta boy ve büyük KOBÄ°, kurumsal müÅŸterilere hizmet vermek, rakam büyüyünce yurtdışındaki bankalarımızla birlikte hareket ediyoruz. Bankanın 3-5 yıllık planları yok, yıllık, 3'er aylık hedeflerle hareket ediyoruz."
Neden Türkiye'de deÄŸil de Çin'de AVM'ler açıyorsunuz?
"Çin'deki AVM iÅŸi bulunduÄŸumuz bölgedeki hava ÅŸartları nedeniyle biraz yavaÅŸ gidiyor. Bu ay sonunda marketimiz ve bu yıl içinde de Star Mall Shenyang Plaza açılmış olacak. Çin'de bu alanda yatırımlarımız devam edecek. "Peki, neden Türkiye'de deÄŸil de Çin'de yatırım yapıyorsunuz?" sorusunu ben de kendime soruyorum. Herhalde bu, benim giriÅŸimcilik ruhumdan kaynaklanıyor. Bunu da yaparım demek istiyorum. EdindiÄŸimiz tecrübeler var ancak Çin'de olmak baÅŸka kapıların açılmasına da neden oluyor. GÄ°MA'yı aldığımızda neden bilmediÄŸimiz iÅŸe girdik derken önce Galaxy Card doÄŸdu sonra Card Finans. Bu da Finansbank'a baÅŸka deÄŸerler kattı. BaÅŸtan düÅŸünmediÄŸimiz fırsatlar doÄŸdu."
Krizin etkileri devam edecek
"Bana göre 2001'den sonra Türkiye'de kriz olmadı. Amerika 1929'dan, Avrupa da 2. Dünya Savaşı'ndan sonraki en büyük krizini yaşıyor. Bu krizlerin kısa sürede biteceÄŸine inanmıyorum. Çünkü çözümleri konusunda geçiÅŸtirici davranılıyor. Kredisi yüksek bankalara saÄŸlanan nakit akışı bankalar tarafından küçük ve orta boy iÅŸletmelere gördüÄŸüm kadarıyla aktarılmıyor, yani üretime dönüÅŸtürülmüyor. GeçmiÅŸte Avrupa bankaları kendilerini mevduatın dışında, çıkardıkları bonolarla fonluyorlardı, ÅŸimdi bu bonoları da çıkarmıyorlar. Ä°ÅŸ kanununu, sosyal güvenlik kanununu ve istihdam politikalarını düzenlemezlerse sürdürülebilir geliÅŸmeyi yakalayabileceklerine inanmıyorum. Bu nedenle krizin etkileri daha uzun süre devam edecektir."
Hayırlı iÅŸler, bol kazançlar ama önce saÄŸlık diliyorum Hüsnü Bey!
Belki iÅŸadamlarını, ailelerini sıralayan "Türkiye'nin en zenginleri listelerinde" 3 milyar dolarlık servetiyle en tepede çıkan Hüsnü ÖzyeÄŸin, çalışmaya, giriÅŸimlerde bulunmaya devam ediyor yani sanıldığı gibi elini eteÄŸini günlük koÅŸuÅŸturmadan çekmemiÅŸ. Ben bu yerinde duramama halini hem istihdam hem ekonomik katma deÄŸer ve hem de Türk giriÅŸimcilerin itibarı için çok yerinde buluyor ve bu halin devam etmesi için de Hüsnü ÖzyeÄŸin'e de saÄŸlık diliyorum.
Kadın çalışsın, peki ama nasıl?
Kadın iÅŸgücünün yüzde 75'i israf oluyor demiÅŸtim. Yazım umduÄŸumdan da çok çalışan, çalışmak isteyen ve kadın çalışanlar için iÅŸ imkânı oluÅŸturmak isteyen kadın giriÅŸimciler için motive edici olmuÅŸ. Pek çok mesaj aldım. HatemoÄŸlu Perakende BaÅŸkan Yardımcısı Füsun Saykı da kadın istihdamını artırmak için kafasını yoranlardan. Hem anne, hem eÅŸ ve hem de kariyer yapmış bir iÅŸkadını olarak benimle hem düÅŸüncelerini paylaÅŸmış hem de "Madem yazdınız, kadının toplumsal statüsünün iyileÅŸtirilmesi konusunda gazeteniz de, siz de sorumluluk üstlenin. Bu, Türkiye için çok önemli." demiÅŸ.
Önce Saykı'nın mesajını özetleyerek paylaÅŸayım, "12 yıldır iÅŸ dünyasında yoÄŸun çalışan, yöneticilik yapan 3 çocuk sahibi bir anneyim. BildiÄŸim kadarıyla sadece eÄŸitimli 4 kadından 1'i çalışmakta. EÄŸitimli kadınların neden çalışmadıkları konusu için bir araÅŸtırma yapılmalı ve çözümler üretilmeli. Çalışan annelerin iÅŸi hakikaten zor. Çocuklarınıza en iyi eÄŸitimi vermek istiyorsunuz ama onlar okul sonrası eve geldiklerinde evde birinin çocukları karşılaması gerek. Ayrıca ev iÅŸleri, yemek vs. yapılması, çocukların dersleri, sosyal geliÅŸimleri, derken ve bunlar toplumumuzda çoÄŸunlukla annelere yüklenirken, annenin bunu baÅŸarabilmesi eÅŸinin ve çevresinin desteÄŸi olmadan bir hayli zor. Önerim, çalışan ve 12 yaşından küçük çocuÄŸu olan kadınların, mesai saatlerinin 40 saate indirilmesi, bunun iÅŸverene cazip hale getirilmesi, SGK ödemesinin devlet tarafından teÅŸvik edilmesi. Ä°lköÄŸretim yaşına gelmemiÅŸ çocuÄŸu olan çalışan anneye ise çocuÄŸunu kreÅŸe göndermesi halinde, belirli bir tutar kreÅŸ desteÄŸi yapılması. Okullarda yaz tatillerinde, spor, sanat ağırlıklı, yaz programlarının yapılması önemli çünkü çocuklar birkaç hafta dışında tüm tatili boÅŸ ve verimsiz geçirmekteler. GeçtiÄŸimiz günlerde gazetelerde okuduÄŸumuz, 7 yaşında bir çocuÄŸun bakıcının eÅŸi tarafından öldürülmesi maalesef kötü bir örnek. Bunlar çözülmezse kadınlar nasıl çalışabilir? Kadınlar titiz, sebatlı çalışarak erkeklerle birlikte topyekûn iÅŸ hayatındaki verimliliÄŸi artıracaktır. Çocukların iyi ve saÄŸlıklı birer birey olarak geliÅŸmesi bir annenin, bir ülkenin en büyük hedefi olmalı. Özellikle eÄŸitimli ve çalışmayan kadınların iÅŸ alanlarına giriÅŸlerini artırmalıyız. Sizden de bu konuda destek bekliyoruz."
Sevgili okurum, kadın istihdamını ve dolayısıyla toplumsal statüsünü artırmak için yapılması gerekenler konusunda bana verdiÄŸiniz sorumluluÄŸu bakınız aldım, kabul ettim ve ilk aksiyon olarak da yazdım. Bakalım baÅŸta Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olmak üzere yetkililerden ses gelecek mi?
Günseli Ozan OcakoÄŸlu/Zaman