İstanbul’daki evinde intihar eden Hayati Kamhi’nin tershanesinde üretilen ve bir süre önce batan yatın, Fransız LOV Groupe’un sahibi işadamı ve medya patronu Stephane Courbit’ye ait olduğu ortaya çıktı. Courbit, eski Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’e yakın bir işadamı olarak tanınıyor.
HAYATİ Kamhi’nin intiharına sebep olduğu ileri sürülen üretip sattığı “Yogi” adlı yatın Fransa’da LOV Groupe’un sahibi işadamı ve medya patronu Stephane Courbit’ye ait olduğu ortaya çıktı. Le Monde gazetesinin “Sarkozy döneminin iş adamlarından” diye tanımladığı Courbit, 2010’da Hayati Kamhi’nin sahibi olduğu Proteksan Turquoise firmasına yat sipariş etti. Kamhi’nin ortaklarından ve Yogi’nin şantiye şefliğini yürüten Mehmet Karabeyoğlu, “Kamhi bu projeyi çocuğu gibi önemsedi. 3 yıl bütün detaylarıyla tek tek ilgilendi. Class sertifikaları ve Fransız bayrağı taşıdığı için Fransız yetkililer şantiyeye gelerek projeyi denetledi ve onay verdi” dedi.
Bakıma alındı
Kamhi, Stephane Courbit için ürettiği lüks yatı 2011’de teslim etti. 60 metre uzunluğu ile Fransa’nın en uzun yatı olarak Marsilya tersanesine kaydolan Yogi, bembeyaz dekorasyonu, ileri teknolojisi ve üstün güvenlik önlemleri ile 11 ay sorunsuz dünya sularında dolaştı. 2012 başında ufak tadilat ve genel bakım için yeniden Turquoise tersanelerine çekildi.
Kamhi’ye satılmadı
Paris’te François 1 sokağında merkezi bulunan Stephane Courbit’nin üç çocuğunun baş harfinden adını alan LOV Groupe yetkilileri Yogi’nin Courbit’ye ait olduğunu, hiçbir zaman Kamhi’ye satılmadığını belirtti. Ardından İstanbul’dan ulaştığımız Proteksan Turquoise firmasının ortaklarından ve Kamhi ile birlikte Yogi’yi üreten makina mühendisi Mehmet Karabeyoğlu, “Fransa standartlarının da üzerinde bir kaliteyle ürettik. Zaten bütün standart ve güvenlik onaylarını aldıktan sonra gemiyi teslim ettik. Herşey gayet iyi gitti. Boya ve halıların değiştirilmesi gibi bir takım bakım talepleri için gemi yeniden geldi. Bakımını yapıp teslim ettik. Ama hava koşulları çok kötüydü. Bu havada yola çıkılmamasını söyledik, uyardık. Bütün sorumluluk onlara ait. Bu kadar sağlam bir yatın batması tabi inanılır gibi değil. Ama hataların üst üste gelmesiyle sanırım battı. Fakat bunlar mekanik hatalar olamaz. Mürettebat hatası olmalı. Zira bu yat, açık denizde başına gelebilecek her türlü olasılık milimetrik hesapla düşünülerek üretildi. Her türlü kaza olasılığına karşı önlem almak olanaklı idi. Soruştuma sonunda gerçek ortaya çıkacaktır“ dedi.
Fransa’da da şüpheyle karşılandı
FRANSIZ medyasında da bu kadar sağlam bir yatın batması şüphe uyandırdı. Sarkozy’ye yakın bir iş adamı olarak bilinen Courbit hakkında “Bu yatı sigortadan para alabilmek için batırdığına kadar pek çok senaryo çıktı. Courbit’nin adı, L’Oreal skandalına kadar bulaşırken, aslında milyarder iş adamanın durumunun sanıldığı kadar iyi olmadığı, L’Oreal’in yaşlı patronu Liliane Bettencourt’u 143 milyon Euro dolandırdığı, bu parayı isteyen kızı François Meyer Bettencourt’a ödeme güçlüğü çektiği yazıldı.
Yat’a üzüldü ama hiçbir maddi sıkıntısı yoktu
MEHMET Karabeyoğlu, Kamhi’nin bu yatın batması nedeniyle intihar edip etmeyeceğine ilişkin ise, “Yat çocuğu gibiydi. Çok üzüldü. 3 yıllık emeğiniz batıyor, kolay değil. Ben de çok üzüldüm. Ama şirketimiz iyi durumda, borçsuz, kredisiz iş yapan nadir şirketlerdeniz. Bu yata ilişkin hiçbir mali sorumluluğumuz yok. Bütün sorumluluk sahibine ait. Biz bütün sertifikalarımızı almışız, herşey usulüne mükemmel uyumla yapılmış. Sayın Kamhi’nin intiharına bu yatın neden olduğunu düşünmüyorum“ diye konuştu.