Cari açık, ürettiÄŸinden fazla harcamak anlamına gelir. EÄŸer bir ülkede milli gelirin üzerinde bir tüketim ve yatırım harcaması yapılıyorsa, bu fazla harcamaya "cari açık" denir. Gelelim Türkiye'deki cari açığın nedenine... Türkiye'de cari açığın nedeni uzun süre kamu bütçe açığı oldu. Çünkü devlet, kendi bütçesinin iki yakasını bir araya getiremeyince sürekli dışarıdan borç alarak açığını kapattı. Sonunda bu büyük bütçe açıkları ve cari açıklar aynı anda ortaya çıkınca, Türkiye'yi son iki yüz yılda altı defa iflasa götürdü. Ama bu durum dokuz yıldır deÄŸiÅŸti. Devlet, bütçesinin iki yakasını bir araya getirdi. Böylece bütçe açığını dış finansmanla kapatmaya son verildi. Peki ÅŸimdi Türkiye'de ortaya çıkan cari açığın nedeni ne? Åžimdiki cari açığın nedeni, özel sektörün dışarıdan borçlanıp tüketim ve yatırım harcaması yapması. Fakat özel ÅŸirketlerin neden oldukları bu cari açığın finansmanında kullandıkları borçların bir kısmı kendi kendilerine verdikleri borçlardan oluÅŸuyor. Bu durumda patron, parasını ÅŸirkete sermaye olarak koymuyor, borç olarak veriyor. Peki niye kendi ÅŸirketine borç veriyor? Veriyor, çünkü vergiden de kurtuluyor. Sirket, borçlu olduÄŸu için vergi ödemiyor, ayrıca patron bir de kendi ÅŸirketine verdiÄŸi borcun faizini alıyor. Böylece hem faiz geliri saÄŸlıyor, hem de kâr ediyor. Vergi ödememek de tabii iÅŸin cabası. Ä°ÅŸte bu operasyona "back to back" kredi ya da bir cepten bir cebe borçlanma deniyor. Bütün bunları ÅŸu nedenle anlattık. Artık bu türden iÅŸlemlere çeki düzen getirilecek. Patronların ÅŸirketlerine daha çok öz kaynak koymaları istenecek. Çünkü, ÅŸirketlerin finansman giderlerinin indirimine yeni bir sınırlama getirilecek. TBMM Genel Kurulu'nda görüÅŸülmeye baÅŸlanan "Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun Tasarısı"nda faiz giderlerine sınır getiriliyor. Åžirketler, faiz giderlerinin % 10'unu aÅŸmamak üzere Bakanlar Kurulu'nca kararlaÅŸtırılan kısmı ancak gider olarak yazabilecek. Böyle bir düzenleme yapılacak, çünkü Merkez Bankası'nın 31 Mayıs 2012 tarihli Finansal Ä°stikrar Raporu'nda ÅŸirketlerin 2011'de borç/ özkaynak oranının yüzde 119.7'ye yükseldiÄŸi belirtiliyor. Net kâr/özkaynak oranı ise yüzde 12.9. Kısacası ÅŸirket sahipleri aşırı yabancı kaynak kullanarak daha fazla kâr peÅŸinde koÅŸuyorlar. Halbuki genel kabul görmüÅŸ kurallara göre bir sanayi ÅŸirketinde özsermaye maddi duran varlıklara eÅŸit olmalıdır. Ama dinleyen kim? Zira bu dış kaynak çoÄŸunlukla "back to back" olduÄŸunda risk sorunu da oluÅŸmuyor. Ama bu krediler, patronu tarafından, ÅŸirkete yurtdışından verildiÄŸinde, ülke dış borcuna yazıldığından ülkenin dış borç tutarı yükseliyor. Ä°ÅŸte bu nedenle tasarı yasalaşırsa bu tür iÅŸlemler azalacağı için cari açık da azalacak. Gelelim faizin gider yazılmasında gelecek sınırlamaya TÜSÄ°AD ve TOBB'un ne diyeceÄŸine... Dün Dünya Ekonomik Formu'nda BaÅŸbakan ErdoÄŸan, "Ekonomiyi ÅŸeffaflıkla yönettik, milletimizden bir ÅŸey gizlemedik, bu sayede baÅŸarılı olduk" dedi. Åžimdi sıra patronların ÅŸeffaflaÅŸmasına geldi. Ama onlar ÅŸeffaflaÅŸmaktan kaçıyor. Yeni Ticaret Kanunu'nun ÅŸeffaflık hükümlerini deÄŸiÅŸtirmek için Hükümet'e baskı yapıyorlar. Åžirketlerin internet sitesi kurup bilgi vermesine karşı çıkıyorlar. Åžirketten para çekmeye devam etmek istiyorlar. Peki ÅŸimdi ÅŸeffaflıktan kaçanlar, geçmiÅŸte hep Hazine ve Merkez Bankası'nın ÅŸeffaflaÅŸmasını istemedi mi? Sürekli bu konuyu iÅŸlediler ve Hazine ve Merkez ÅŸeffaflaÅŸtı, her türlü iÅŸleminde elini açtı. Ä°ÅŸlemlerini artık TÜSÄ°AD'a ve TOBB'a gösteriyor. Peki onlar niye ÅŸimdi ÅŸeffaflaÅŸmaktan kaçıyorlar? Ä°ÅŸlerine gelmiyor tabii. Anlayacağınız, yeni TTK'yı yürürlüÄŸe girmeden deÄŸiÅŸtirtseler bile ÅŸimdi öyle bir yasa maddesi geliyor ki, mecburen ÅŸirketlerine öz sermaye koymak zorunda kalacaklar. Paralarını kendi ÅŸirketlerine borç vererek hem faiz alıp hem de düÅŸük vergi ödeyemeyecekler. Çünkü kendi ÅŸirketlerini acımasızca mahkûm ettikleri bu borç ve özkaynak yapısına artık küresel kurallar izin vermiyor. Sabah
Bir de "cari fazla" vardır. Bu da aksi durum için geçerlidir. Yani bir ülkede milli gelirden daha az toplam harcama yapılıyorsa, ortaya cari fazla çıkar. EÄŸer bir ülke cari açık veriyorsa, cari fazla veren ülkelerden borç alarak bu açığını finanse eder.