Camiye bağır soyguna sus
Süleyman Yaşar

Türkiye'de temel çeliÅŸkinin hep dindarlarla laikler arasında olduÄŸu söylenir. Bir baÅŸka deyiÅŸle öyle olduÄŸu ezberletilir. Böylece soygun düzeni yürür gider.

Cami yapılıyor diye kızıp bağıranlar gözlerinin önünde soygun olurken ses çıkarmazlar. Çünkü soyguna ses çıkarmak iÅŸlerine gelmez. Sistem öyle kurulmuÅŸtur. Elitler, onlara temel çeliÅŸkinin dindarlarla laiklikler arasında olduÄŸunu ezberletip, soygunu görmelerine izin vermezler.

Bu süreçte elitlerin hizmetkârları çok iÅŸ görürler, tali çeliÅŸkileri temel çeliÅŸki olarak vatandaÅŸa yuttururlar. Oysa Türkiye'de temel çeliÅŸki emeÄŸini katıp alın teriyle para kazananla soyguncu bir kısım sermayedar arasındadır.
En son yurtdışında bir rapor yayımlandı ve bu raporda, Türkiyeli zenginlerin 158 milyar dolarının vergi cennetlerinde olduÄŸu açıklandı. Merkez Bankası'nın döviz rezervlerinin iki katı kadar bir rakam ama hiç ses yok. Cami yapılıyor diye bağıranlar hiç oralı deÄŸiller. Aynı tepkisizlik yeni Türk Ticaret Kanunu deÄŸiÅŸtirilirken de görüldü. AB'ye uyum yasalarının başında gelen ve ÅŸeffaflık üzerine kurulan yeni TTK, ÅŸirketten para çekme yasağı, faturaya isim yazma ÅŸartı, internet sitesi kurma ve bilançolarını yayınlama ilkeleri getiriyordu. Ama bu ilkeler deÄŸiÅŸtirildi.

TTK, denetlenmek ve tüketiciye hesap vermek istemeyen iÅŸ dünyasının lehine, yani tüketicinin aleyhine deÄŸiÅŸtirilirken, cami yapılıyor diyerek bağıranlardan gene tek ses çıkmadı. Adeta bu deÄŸiÅŸikliÄŸe hepsi destek verdiler ve böylece kurulu düzenin deÄŸiÅŸmemesi için TBMM'de bulunan partilerin bütün milletvekilleri el birliÄŸiyle yeni TTK'nin deÄŸiÅŸmesi için rahatça çaba gösterdiler.

Hatta iktidar ve ana muhalefet partilerinin grup baÅŸkan vekilleri, yeni TTK'da deÄŸiÅŸiklik yapılırken, kendi yeminli mali müÅŸavirlik mesleklerini de dikkate aldılar, ÅŸirketlerin denetim iÅŸinde yeminli mali müÅŸavirlere tekel hakkı veren bir maddeyi son anda verdikleri önergeyle yasaya koydurttular.

Ancak bizim uyarılarımızla 84 bin muhasebeciye yapılan bu haksızlık son anda önlenebildi. Fakat bunun da garantisi yok. Bunlar, "yasa bir gün yürürlükte kaldı bu hakkı elde ettik" türünden oyunlarla gene kendilerine rant kolluyorlar.
Gelelim cami yapılıyor dendiÄŸinde bağıran, soyguna ses çıkartmayanların son oyununa...

Ä°stanbul Sanayi Odası (Ä°SO), 2011 için Türkiye'nin 500 büyük sanayi ÅŸirketini açıklamış.

Ä°SO BaÅŸkanı, "Ä°lk 500 sanayi ÅŸirketinde cari açık ve kur artışı kârları azalttı, borçlanma arttı. Yapısal dönüÅŸüm yapılmadığı takdirde ülkemiz ekonomide bir üst lige çıkamayacak ve orta gelir tuzağı olarak adlandırılan aÅŸamaya takılıp kalan ülkelerden biri olacaktır" diyor.

Oysa rakamlara biraz ayrıntılı baktığımızda Ä°SO BaÅŸkanı'nın yorumlarına katılmak mümkün deÄŸil. Çünkü üretimden satışlar bir önceki yıla göre 500 büyük sanayi firmasında sabit fiyatlarla yüzde 13.1 çoÄŸalmış. Ä°malat sanayisinde özel kuruluÅŸlarda iÅŸgücü verimliliÄŸi geçen yıla göre pek öyle gerilememiÅŸ 2003'ü baÅŸlangıç 100 alan iÅŸgücü verimliliÄŸi endeksi (net katma deÄŸer /çalışan sayısı) 2010'da 130 iken 2011'de 129 olmuÅŸ. O halde iÅŸçiler pek de kötü çalışmamışlar. Peki kötü çalışan kim? Borç oranını yüzde 20 artıran patronlar! Gelelim borçların niye arttığına... Ä°SO BaÅŸkanı'na göre, cari açık ve kur artışı nedeniyle artmış borçlar. Peki bu borçlar kimin kime borcu? Bir kısmı patronun kendi kendine borcu. Aksi takdirde cari açığın bu ÅŸekilde sürdürülemeyeceÄŸini herhalde Ä°SO BaÅŸkanı kendisi de biliyordur.

Peki bu borçlar, sakın Türkiyeli iÅŸadamlarının ÅŸu vergi cennetlerine giden 158 milyar dolardan alınmış olmasın? Bu durumda patronların kendi kendilerine yaptıkları borçlar artmış oluyor ki, buna da gerçek borç denemiyor. Bu sanal bir borç oluyor. Böylece bu sanal borçlarla bunlar hem Türkiye'de vergi vermiyorlar hem de kendi ÅŸirketlerine verdikleri borçlara yüksek faiz alarak adeta yurtdışına kâr transferi yapıyorlar. Gelelim Ä°SO BaÅŸkanı'nın yapısal reform talebine... Gerçek yapısal reform ilkeleri Prof. Dr. Ünal Tekinalp'in hazırladığı AB müktesebatına uyumlu yeni TTK ile getirilmiÅŸti. Ama maalesef bu yasanın yapısal reform getiren hükümleri TOBB, TÜSÄ°AD gibi kuruluÅŸların medyada kopardıkları gürültü sonucu deÄŸiÅŸtirildi. Ä°SO BaÅŸkanı da herhalde olanlara itiraz etmedi. Etseydi sesini duyardık. EÄŸer ÅŸimdi yapısal reform talebi varsa önce yeni TTK'yı deÄŸiÅŸtirten TOBB ve TÜSÄ°AD'la yüzleÅŸmesi gerekiyor. Ayrıca hepsi de pekala biliyor ki, yeni TTK deÄŸiÅŸtirilmeseydi, Ä°SO BaÅŸkanı'nın ÅŸikâyet ettiÄŸi cari açığın nasıl finanse edildiÄŸi açıkça görülecekti. Zaten görülmesi istenmediÄŸi için yeni TTK deÄŸiÅŸtirildi.

Anlayacağınız cami yapılıyor denince bağırıp, soyguna susanlar, vatandaşın zekâsını da küçümsüyor. Olanları vatandaÅŸ görüyor. Dolayısıyla, bu ülkede emek verimliliÄŸi düÅŸmediÄŸi halde, "Borçlarımız arttı, kârlarımız azaldı" demek, en hafifiyle insafsızlıktır. Bu masalı siz kendinize anlatın.

Sabah



Sayfa Adresi: http://istefinans.com/yazar/Camiye-bagir-soyguna-sus/130