Emtia fiyatlarındaki durum 2010'dakinden farklı!..
Saruhan Özel

Ekonomik beklentilerin en güzel özetlendiÄŸi piyasalardan biri emtia piyasaları. Gerçekten de son global krizin ortaya çıktığı 2008 yılından beri emtia piyasaları yatırımcıların beklentilerini çok güzel yansıtıyor.

 

2008 yılında baÅŸlayan kredi daralmasıyla birlikte ekonomiler resesyona girmeye baÅŸlayınca emtialara olan talebin hızla daralacağı öngörüldü. Üretimdeki düÅŸüÅŸün en fazla etkileyeceÄŸi düÅŸünülen enerji ve temel maden fiyatları en hızlı gerileyen emtia fiyatları oldu (Grafik 1). Gerçekten de 2009 yılında dünya ekonomisi yakın tarihinde ilk defa olmak üzere yüzde 1'e yakın oranda daraldı (Grafik 2).

Ama krizin ÅŸiddetlendiÄŸini gören merkez bankaları (ve kamu sektörleri) hızla devreye girerek piyasalara likidite pompalamaya baÅŸladılar. ABD merkez bankası FED ünlü Lehman Brothers adlı yatırım bankasının iflasını müteakip faizlerin neredeyse sıfırlanmış olduÄŸu bir ortamda bir de 1,7 trilyon dolarlık bir tahvil alım programı açıkladı (bu miktarda bir likidite imkânı saÄŸladı). Çin ekonomisinin yüzde 14'üne tekabül eden bir teÅŸvik programını devreye soktu. Önce enflasyon kaygıları, düÅŸük getiriler ve geliÅŸmiÅŸ ülke para birimlerine güvensizlik ön plana çıktı. Altın liderliÄŸinde deÄŸerli maden fiyatları hızla yükselmeye baÅŸladı. Sonra da çok daha dinamik ve yapısal sorunu olmayan geliÅŸmekte olan ülkelerin sayesinde üretimde hızlı bir geri dönüÅŸün olacağı ve emtia talebinin yeniden dirileceÄŸi düÅŸünüldü. DiÄŸer emtiaların fiyatları da deÄŸerli madenlere katıldı. Merkez bankaları bolca ve ucuza likidite pompalamaya ve ekonomiler de büyümeye devam ettikçe, iniÅŸ çıkışlar olsa da, emtia fiyatları 2009 yılında baÅŸlayan artış trendini sürdürdü. Bu dönemde riskten kaçınma kadar emtia talebindeki oynaklığı öngörmeye çalışan spekülatif alışlar da fiyat artışlarında etkili rol oynadı.

Tarım fiyatlarında hızlı artış

2010 yılına gelindiÄŸinde ise emtialardaki genel artış trendi devam ederken tarım emtialarında diÄŸerlerine göre daha hızlı bir yükseliÅŸ yaÅŸandı. 2010'un ikinci yarısında tarım ürünlerinin (ortalama) fiyatı toplam emtia endeksindeki artışın 3 katına yakın bir hızda yüzde 69 yükseldi. Bunun sebebi de özellikle geliÅŸmekte olan ülkelerdeki talep tarafındaki düzelmenin yanında tarım emtialarının arzına yönelik sıkıntılar oldu. Bunda da küresel ısınma kaynaklı afetler rol oynadı. Tahıl ambarlarından Rusya ve soya ambarı Brezilya'daki kuraklık ve yangınlar ile Avustralya, Çin ve Pakistan'daki seller buÄŸdaydan pirince, ÅŸekere ve pamuÄŸa kadar birçok üründe yüksek fiyat artışları getirdi. Bu ürünlerin temel gıda maddeleri olduÄŸu ülkeler ihracatlarını kısıtlayınca fiyatlar daha da arttı.

Bu fiyat artışlarının iki büyük sorunu oldu. Tarım fiyatlarının önemli bir kısmını oluÅŸturduÄŸu enflasyon endeksleri hızla yükseldi. ÖrneÄŸin, Çin'de 2010 yılı başında yüzde 2'nin altında olan enflasyon 2011 ortasında yüzde 7'ye yaklaÅŸtı. Türkiye'de de benzer bir trend vardı. Beklentilerin bozulmasından ürken merkez bankaları, genele yayılmış bir emtia fiyat artışından da güç alarak, bir süre sonra likiditeyi kısarak ve pahalılaÅŸtırarak tepki vermek zorunda kaldılar. DiÄŸer sorun ise tarım ürünlerinin özellikle düÅŸük gelirli kesimlerin tüketim sepetinin önemli bir kısmını oluÅŸturmasıydı. BuÄŸday, pirinç, et gibi temel gıda maddelerinde yaÅŸanan hızlı yükseliÅŸler tüketici isyanını ve politik sıkıntıları beraberinde getirdi.

Tarım fiyatları ÅŸimdi yine yükseliyor

Yaklaşık 1 aydır tarım fiyatlarının yeniden hareketlendiÄŸi görülüyor. Haziran başına göre tarım emtiaları fiyat endeksinde tarihi zirvelerini yakalayan soya, mısır ve buÄŸday fiyatları liderliÄŸinde yüzde 40'a yakın bir artış var (Grafik 3).

Ä°lginç olan, bu sefer 2010'dakinden farklı olarak diÄŸer emtialarda benzer bir yükseliÅŸin görülmüyor olması. 2011 yılının ikinci yarısından beri global ekonomik büyümenin yavaÅŸlamasıyla emtia fiyatlarında normalleÅŸme var. Fiyatlar hemen her kategoride biraz geriledi ve sonrasında da yatay bir seyir izliyor (Grafik 1). En hızlı gerilemenin yaÅŸandığı grup, artış döneminde en fazla yükselen deÄŸerli madenler. Bu düÅŸüÅŸten artık piyasaların merkez bankalarının para basmalarına alıştıkları, para birimlerine olan güvensizliklerinin ve emniyetli liman arayışlarının azaldığı anlaşılıyor. Yunanistan iflas ederken rekor kıran altın fiyatları çok daha büyük Ä°spanya iflasın eÅŸiÄŸine geldiÄŸi halde kıpırdayamıyor. Ayrıca bu dönemde para politikalarının bu kadar gevÅŸetilmesine raÄŸmen enflasyonun öyle korkulduÄŸu gibi kontrolden çıkmadığı da görüldü. Likidite artışının enflasyona yansıyabilmesi için önce likiditenin bankacılık sisteminden reel sektöre aktarılabilmesi gerekiyor. Temel madenlerdeki gerileme global ekonominin ve özellikle Çin ekonomisinin yavaÅŸlamasından kaynaklanan endiÅŸeleri yansıtıyor. En önemli gösterge madenlerden olan bakır fiyatları 2009'daki seviyelerine geriledi. Enerji fiyatları da tüm politik/coÄŸrafik sıkıntılara raÄŸmen yükselemiyor.

Genel emtia fiyatları böyle ılımlı seyrederken tarım fiyatlarının sürüden farklı bu hızlı yükseliÅŸi yine bekleneceÄŸi üzere arz endiÅŸeleri kaynaklı. Bu seferki afet bölgesi dünyanın soya ve mısır ambarı konumundaki ABD. 1956 yılından beri en ağır kuraklığını geçiren ABD'de mısır hasadının dörtte bir, soya hasadının ise beÅŸte bir azalması bekleniyor. Bu ürünlerin hem temel gıda hem de hayvan yemi olarak önemi düÅŸünüldüÄŸünde dünyanın birçok yerinde yine enflasyonu yükseltici etkileri olabilecek.

Ama bu sefer merkez bankalarının emtiaların genelinde hızlı bir artış olmadığına ve tarım tarafındaki artışın da bazı ürünlere özel olduÄŸuna dikkat etmek durumundalar. Emtia fiyat artışına 2011'de verdikleri reaksiyonu yineleme hatasını yapmamaları gerekir. Fiyat artışının sebebi bu sefer daha temel. Ama buna kısa vadede ne para politikalarının ne de tarımsal uygulamaların çare olabilmesi mümkün.

Zaman



Sayfa Adresi: http://istefinans.com/yazar/Emtia-fiyatlarindaki-durum-2010-dakinden-farkli-/128